Kralların Krallıklarını Astığı

Mustafa Ocak
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kralların Krallıklarını Astığı

çıplak su ağaçları gibi tarihsiz büyüdü bu kent
hep fazlasıyla istedi öbek öbek yuttuğu hüznü her dem
şarap şişesinden bir yükselip bir inen
şüpheci çığlıklarıyla deli gömleğini giydiğinde yine
karanlığındaki tuz dişlerindeki can
duvarı kanatan bir matkap deliğince
derindi yüzeyinden taş boşluğa sunulan düşün
hiçbir zaman çokla yetinmedi hüzün
dilinde yağmur kokusu elinde anasonlu kan
çıkmazı vuran kar beyaz çığ istilaları
ve kül rengi bir parıltı sonra

güz göze benzer buralarda
hiç söylenmemiş türküler gibi çıplak ölür su ağaçları
dallarında yaşlanmış bebekler ve uyanmamış tarla kuşları
tanrılar ağlar yağmur sancılı
vals umurunda değildir sokaklarının
ve katedrallerin feryat feryat çığlığı
hayır göz güze benzer buralarda
çileli sınır boylarında akan eş zamanlı aşklar gibi
yaşanır tutku yüreğinde büyüyen ağzıyla
tedirgin gülüşler gibi saklanır deniz

sırların ser verdiği bu kentte bir Cleopatra bir Antonious
bir Caesar tüm yakılmamış savaş buyrukları gibi
vesaire’lerle söz verilen övgülerin ötesinde
inanca yatmış martılar kadar yorgun
ve sanık kapıları aralamak üzereyken
suçlu tarihin taşıdığı gramofonlar
ki yürek hafifliğinden beyin ağırlığına dönüşen tangolar
kadar yüklü kopup yaraların bağrından bir bir
uzanırlar sıcak ölüm tehditlerine
bir yarısı sarhoş bir yarısı ıslak
kralların krallıklarını astığı yerde

Mustafa Ocak
Kayıt Tarihi : 17.10.2018 12:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Ocak