Yüzyıllar önce, Bir kraliçe varmış Eski Ayıntap; Gaziantep'te,
Şehire adını vermiş, ''dediğim dedik'' hüküm sürmüş kalede,
Rast gelmiş birgün cenaze götürenlere; ilk kez görmüş ölümü!
Öğrenmiş şaka değil çaresi yok,yok bu işin geriye dönümü...
Bıraktırmış! hemen o anda, yarım kalan kale inşaatını!
Bakmış ki ölüm var, çare yok durdurulmaz ebedi gidişatını,
Çaresiz olunca ölüm, değiştirmiş simasını suratını
Anlamış ki ölüm gerçek, gerisi yalancı teferruatını...
Yüzyıllar sonra, neden bize ders olmadı hayret değilmi?
Ezeriz insanları, üzeriz uzak- yakın demeden çevremizi,
Bize verilse dünyanın tapusu, baki edermi acaba bizi?
Gömecekler birgün toprağa, unutma bu ölümsüz sözü! ...
Aradan geçen zaman, kaybettirmemiş değerinden bak laflara,
İncele,bugünden araştır tüm amaç hep mala, hep paraya,
Düşünsek bir gün, gireceğiz bizde gidenlerle kara toprağa,
ve araştırılsa kefenlerde ne cep var, nede tek kuruş lira! ! !
Yüzyıllar önce kraliçe, kendince ne güzel etmiş
''Ölüm var, neden uğraşayım benden bu kadar'' demiş
Dünya malı için, ''üzülmez kimse'' mesajını vermiş
Sözün özü''Baki kalan şu kubbede hoş bir sada imiş''...
Kayıt Tarihi : 21.5.2009 16:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

kutlarım
TÜM YORUMLAR (1)