Veee gölgem bile kalabalık artık. Bir soluk kadar yakında yalnızlık. Dibe vurmuş gemi kadar karışık, dibine gelmiş çay kadar hayat. Veeeee işte beklenen son! Bir ömür gibi aktı bardaktan, bir çay bardağı kadarmıydı hayat? Ahh bilemedik kıymetini zaman. Su aktı buldu yolunu ziyan oldu geride kalan.
Bunca zaman yattın sıra kalpte artık. Hoşgeldin davetsiz yalnızlık. Bi pencere dışardan bakmakmış hayata, gülüşleri son bahara benzetmek, güllerin ahenginde cesetler görmekmiş zaman. Ve saat sona dayanmış bir dakika fazlası yok. Bardağında bir dudak payı bile yeterdi oysa. "Gitme vakti" diyor zaman tüm tembelliğinle gitme vakti.
-Sanki bi yere yetişeceğiz ne acelesi var ki? Bir yudum daha kalsam? , gülüyor yalnızlık kralı, "yok" diyerek ekliyor tebessümünün sonuna mısrayı. Yer çekiminin yalan olduğunu anlıyorsun o anda ve tüm çektiğin acıların bir sinek ısırığıymış aslında gerçek acıyı tadıyorsun bi anda, damakların çekiliyor gözlerinde yalnızlık nidası ve nihayet bağrıyorsun bir çığlıkta uyancakmışsın gibi kabustan sesini bir kral duyuyor birde yalnızlık.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta