Kral çıplak Şiiri - Canan Aytın

Canan Aytın
103

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Kral çıplak

.......
Yüreğime koca bir yük gemisi oturdu bu gece
Kaptan kaçtı, mürettebat öldü
Ruhumda açılan kara delikten, dalga dalga tsunamiler geçiyor
Peki, yüzümden düşen bin parçayı kim bıraktı bana yadigâr?
Kimliğim kimin?
Ya parmaklarım arasında sıkısıkıya tuttuğum kalem kimin?

Ahh göğsümdeki şu amansız yara, metastaz yapmışcasına sızlıyor
Öksüremiyorum da içimdekileri
Omuzuma binen kamburumu taşımıyor artık kemiklerim
Söylesene mutluluk neydi azizim?
Umut ne renkti?
Kırmızısına sıvanıp gönderildiğim cihanın, içimde alevlenen, kanlı cihadından soruyorum bunları
Düşüncelerimi salmak istiyorum fütursuzca
...ama şimdi hiç yazasım yok

Duydum ki; mundarmışım ben
Buna katıla katıla gülmek isterdim
Hatta gülmekten çatlayıp ölmek isterdim
Bilirim, yüreğiniz beş para etmez
Beni solumaya kabarttığınız ciğeriniz yetmez
Şimdi, gümrük kapılarında mal bekleyen ahmak zibidileri mi anlatayım sana?
Bir şair abim edebî dil kullan, argodan kaçın demişti bana Eyvallah
Şimdi, bu şiirin dibine kadar susasım var

Ben yazmaya yazarım da
Acımı pinçikliyorlar be azizim
Oysa, bu acı benim üstüme göre biçildi
Tam üç buçuk metre, üçyüz elli santimetre eder
Acıma kaleminizin ucu değse, inanın sökülür tırnaklarınız
Eğreti duruşlarınızdan utanın
Eyy kendine şair diyen müsvetteler!
Ç/alıntılarınızdan utanın
Mazallah taşa döner kendi krallığınızda çıplaklığınız
Aslında ben de dayanamıyorum bu acıya ötanazi hakkımı istiyorum
Lütfen insan taklidi yapanlara sövme hakkımı da verin

Az önce, kızıl bir yangına bağladım ben saçlarımı
Yine de renksiz bir kağıdın esrarı kadar kıymet etmedi benim için
Sınır ihlali yapan tüm züppeleri bir mayınla patlattım
Ahh servet-ü fünûn sayfalarına yüz süreydim
Sessiz figanımla, güzel bir yürekte iz süreydim
Bahtsız bedevi silsilesi vurulmuş bir kere kalbime
Tahtsız bir padişah mührü verilmiş elime
Elbette evrenin bedayisi ben değildim
Kalemin fedaisi hiç değildim
Belki de yeni bir cinnet halidir bu
Belki Allahın bahşettiğine, bir minnet halidir bu

Ne kadar anlatmaya çalışsamda sultansız fetihlerimden anlayamaz sınız
Eyy! fatihalar yüzü suyu hürmetine
Eyy! Yedi göbek şair ceddi hürmetine
yüreğime bir kalem saplandı bak yine ansızın
Pervasızca patlattım ruhumun pervazlarını
Şimdi infilak her yanım
Şimdi alev alev yangın yeri her yanım
Söylemezsem, içime aksın delirmiş kanım
Bakın Kral çıplak kapatmayın yüzünüzü
Hadi biraz da siz görmeye çalışın

İsterseniz aldırmayın şu deli kıza siz, üstüme düşmeyin de bu kadar, başka ihsan istemem
Beni takip eden kara gölgeleriniz çalmadı mı zaten alnıma karayı
Eyvallah etmedim diye hayatla açtım ben arayı
Boşuna çiçekli şiirlerde aramayın beni
Gecenin mapusluğuna saklandım ben
Cezamı çektikten nice sonra aklandım
Karalar geçerim ömrümün hicranını
Yırtar geçerim gönlümün cidarını
Kime ne
Dert benim, söz benim
Yüreğimle yazdığım ferman benim

Tuzaklarla dolu uzun yollardan tek başına  geçtim ben
Tek başına yazdım ben figanımı
Gönlümün ıssızlığı yakardı sayfalarca kâğıdın uçsuz bucaksızlığını
Her Gece .. devrilirdi üzerime kül kül duman duman
Bir devrimdi duygularımdan akıttığım kan
...ve takvimlerden koparırdı beni tek tek zaman

Eyy gece!
Söndür tüm anılarımın ışıklarını
Alacakaranlığınla sar sarmala beni
Kalemimle üflemek istiyorum acıyan yanlarıma
........
Eyy! gönlümün sustuğu azap kalesi
Surlarına kaç kara yazgıyı daha karalasam sustururum şu içimde kopan kıyameti bilemem
Mürekkep bulaşmış bir kere ellerime
Kusura bakmayın
Bundan sonra istesem de silemem

Canan Aytın
Kayıt Tarihi : 21.8.2022 19:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Canan Aytın