İlgimi çekenler yorucuydu.
Keyif ve günah el ele,
Yok olmadan alıkoymak, hangisi?
Seçimler zalim!
Heykeller taştan yapılır oysa
Benle sohbetteyiz sabah ayazında,
Sonra,
Bir adım, dokuz adım,
Koşmaya başlar, ufukta görünmeyenin ardından.
Her koşu sonrası kaybolurum.
Bulamadığım kadınım mı?
Yoksa,
Yetişemediğim şuurum mu?
Labirentin her köşesinde bir kadın!
Hepsinde aynı maske.
Cesaretim korkuyla yer değiştiriyor.
Yaşam bir hikâye ya da masal mı?
Ne de çok kral’a benziyorum.
Hiç kimse kendimi affetmeme izin vermiyor.
Hangi hikâyenin parçasıyım?
Tuhaf mı yoksa mutlu mu bitmeli?
Her şey yanlış, tüm düşünceler bensiz çaresiz.
Benim çarem nerede saklı?
Haritaları bulamıyorum.
Yeri yurdu olmayan insanlara ne olur?
Bilmiyorum.
Bir insanın deliliği, diğerinin hikâyesi sanki.
Ya intiharlar?
Tutkusu olmayanların,
Gücü tükenenlerin mutluluğu.
Geceyi hissediyorum.
Çimlerde ki yılan gibi süzülüyor,
Gidecek yerim yok.
Keşke! rüyam gibi yaşamım olsaydı.
Olmadı.
Ama kral’ı ben olmayan bir masal yazdım.
İçine de şiirler koydum.
Şiirde ki bir harf gibi hissediyorum kendimi.
Sessiz, soluk bir aşk gibi.
Kayıt Tarihi : 11.8.2007 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!