Hilal dalgalanır, dört cihetten rüzgar eser,
Öyle eser ki; Millette tek istikametli pusula,
Bizden sanılan devrimbaz, yolunu keser,
Ne derdi var dersin Kemal'in, koca Yusuf'la..!
Ne bir kıyıdan eser, ne dağdan, ne yamaçtan,
Rüzgarla doğmuş, kana boğulmuş nazlı hilal,
İmansızlık dökülmüş kadeh kadeh ayyaştan,
İmansız hürriyetse; bu koca tiyatroda son final..!
Uyutulan yıldız, parlar hilalin kucağında,
Işık tutar kızılelmaya, süngüler deler zalimi,
Bir cemiyet-i nursuz, durur Türkün ocağında,
Söver, hakaret eder, kirletir şanlı mazimi..!
Kalpten kazıdılar imanı, dilde lal ettiler,
Sırtından vuruldu İslam, başı boş şapkayla,
İskilipli Âtıf Hocalar heyhat!, boğularak gittiler,
Kafire düğün bayram, demokratik paskalya..!
Parlar Uhud'da hilalin gölgesi, nuru aşk ile,
Rahmet yağar gel, semaya kaldır yüzünü,
Biti, bitiyor, bitecek, bu topraklardaki çile,
Hilalin rüzgarı dağıtıyor artık, közün külünü..!
Kayıt Tarihi : 4.9.2020 15:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!