Kozlu Anıları Şiiri - Aydın Çetinkaya

Aydın Çetinkaya
619

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kozlu Anıları

Kozlunun gölünü dağı taşını,
Sizlerle bir olup görmeye geldim.
Muhabetin özlü yağlı aşını,
Pişirip fırından sürmeye geldim.

Bilmezsiniz gençler ne günler geçti,
Şu ulu adamlar ne ekin biçti,
Yeni yetmeler ki gurbeti seçti,
İçimden bin sual sormaya geldim.

Çayır tiyatroydu kağnı dekordu,
Şükrü ile İdris en baş aktördü,
Uyduruk dilleri ilginç faktördü,
Sanattan bir demet dermeye geldim.

Arnavut Zeki ki sığır güderdi,
Ayakkabısı yok yayan giderdi,
Kuru ekmeğede şükür ederdi,
Ruhundan bir nebze vermeye geldim.

Bekmezeko Hasan yüce çiftçiydi,
Ciddiyet timsali sanki elçiydi,
Patoz düşmanıydı döven bekçiydi,
Emeğin harrına ermeye geldim.

Arıyı tanıyan Balcı İhsandı,
İhsanı bol idi mert bir insandı,
Dağlara çıkışı martla nisandı,
Arıda polenli formaya geldim.

Kör Durmuş muhtardı yan yan yürürdü,
Gürlerdi mecliste ferman verirdi,
Mesleği çok uzun yıllar sürdürdü,
Hizmetine ışık sermeye geldim.

Nalbantın Mevlüdü katır teptiydi,
Yaranın üstüne tütün serptiydi,
Yardımcısı komşu çolak Aptiydi,
Alnında nal izli armaya geldim.

Hocanoko Reşat ulu çınardı,
Ticari kayıba içten yanardı,
Düşleri doğruydu sonu pınardı,
Nesline nimeti sarmaya geldim.

Çıkıkçı Sekkonun yolu uzaktı,
Ambulans kağnıydı kışın kızaktı,
Pansuman aracı yırtık kazaktı,
Tutmayan kol varsa kırmaya geldim.

Yalancı Azizde bizden biriydi,
Yalana zevk katar sözün eriydi,
Görünmezi gören gözün feriydi,
Tebessüm ağını örmeye geldim.

Demirci İbrahim, Rafet bir idi,
Helal terin izi duman kir idi,
İkisi bu işte sanki pir idi,
Zanaatın sırrına varmaya geldim.

Haimuzun Yusuf kağnı yapardı,
Ötecek mazıyı bilir kapardı,
Dağdan odun yükler sollar sapardı,
Boyun kayışını burmaya geldim.

Mahir Baz politik konu severdi,
Kızdımı hasmını lafla döverdi,
Bakanın sağ kolu sanki yaverdi,
Saygıyla huzurda durmaya geldim.

Sert bakış Cihatta tatlı hünerdi,
Kiraza kuş değil çocuk tünerdi,
Ürkütmek istemez yana dönerdi,
Sezgimle simayı yormaya geldim.

Öğretmenler Sümer,Aytan,Demirdi,
Okumak ilk vahiy Hakk'tan emirdi,
Bazen hocaydılar bazen amirdi,
Bilime tadımlık hurmaya geldim.

Yaylada davarcı Cemal Ustaydı,
Her türlü mesleğe sanki hastaydı,
Keçiler sağılmış sütü tastaydı,
Ağıl kapısından girmeye geldim.

Nahiye müdürü Hasan Aykandı,
Oğlu Cevdet Aykan soylu bakandı,
Devlette doğruya mühür çakandı,
Yanlışın böğrünü yarmaya geldim.

Akordiyon çalan Ekrem Ağındı,
Güreşte yendiği karşı dağındı,
Zevk kattığı onun onca düğündü,
Akortlu tuşlara vurmaya geldim.

Melgoşlerin Şükrü benim babamdı,
Filozof dilliydi fikri obamdı,
Her sözden yamalı renkli abamdı,
Gönül meclisini kurmaya geldim.

Geçmişe bir bakın bilmece gibi,
Düşündükmü çoğu gülmece gibi,
Kimine gözyaşı silmece gibi,
Bu günü tarihe karmaya geldim.

Aydın Çetinkaya
Kayıt Tarihi : 10.7.2012 23:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Çocukluğumu geçirdiğim köyde; yokluğun ilkelliğin hüküm sürdüğü 1960 -1970 li yılları kapsıyan dönemdeki anılarım.(TOKAT-ERBAA-KOZLU KÖYÜ)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aydın Çetinkaya