Yüreğimdeki yorgunluğa tercüman kelimeler arıyorum.
Sevince derinlere dalmamayı bir türlü ögrenemedim.
Kaç defa aynı denizde boğulabilir bir yürek?
Balıkların geçerken dokunduğu
bir resifden başka bir işe yarar mı kalbim?
Bir araya geldiğinde tutuklu,
kendini tekrarlayan aynı cümleler...
Ahenkten uzak...
Rüzgar sert esiyor.
Yapraklarım savruluyor dört bir yana.
Bedenim oradan oraya savrulmaktan yorgun düşmüş.
Bırakıyor kendini bilinmez bir uçurumun karanlığına.
Özgürlüğümü kısıtlayan prangalar
morarmış bileklerimi acıtıyor.
Kurumaya yüz tutmuş özürlü kalbim,
baş kaldırmaya hazır bekliyor.
Kalıplaşmış ve onca bastırılmış
duygular dile gelmek üzere...
Bana biçilen roller ve öğretilen replikler...
Bırakın artık beni kendi halime!
Madem izleyici olmayı seçtiniz
O halde keyifle izleyin;
zamansız toprağa düşen yapraklarımı.
Ne garip...
Çocukken bir an önce büyümek cazip gelirdi.
Oysa büyümek hiç sandığım gibi değilmiş.
Kendi yaşantınızı sorgulamadan bana yöneldiniz.
Elimin içi gibi çok iyi biliyorum sizi ve doğrularınızı...
Buz kütlesine dönmüş kalbinizi ve ön yargılarınızı...
Zaman içerisinde zihnimde çakılı kalmış
kap kara anılar;
Dev dalgalar gibi üzerime gelen...
Ben unutmak istedikçe,
Başka bir hayatı tahayyül ediyorum
son günlerde.
Ulaşılması belki zor olsa da olsun!
Zor olan benim işim değil mi zaten?
Tek ihtiyacım olan
elin ve elinin elimi bırakmaması,
Kalbimdeki közlerin yeniden canlanıp
canlı tutulması...
Bu kadar!
Kayıt Tarihi : 22.7.2019 22:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)