Başları boz dumanlı uçurumu bol dağlar
Eteklerinde ise yaprağı yeşil bağlar
Yaylasında kartallar döner döner dururdu
Ormanında avcılar keklik tavşan vururdu
At yarışı yapılırdı küçük düzlüğünde
Bilhassa da hatırlı birinin düğününde
Kuru sıkı atardı düğünde tüfekçiler
Komşu köylerden bile duyulurdu bu yer yer
Gelin ata binerdi iki yandan tutulur
Bayraktar durun derdi katar da durdurulur
Zıran zıran başlardı tüfenkçiler atmaya
At irkilir derlerdi tut üstünden atmaya
Bazı bağrı yanıklar şöyle bir dönerlerdi
Çünkü bilirdi onu damlardan önerlerdi
Rastladım geçenlerde köyümde bir düğüne
Yenice şahit oldum köyümün öldüğüne
Ne geline at bin var ne tüfekçi ne barut
Taksiyle dolaştırıyorlardı aynı dat dut
Ne avcı ne kekliği ne de tavşanı kalmış
Eskilerin dilinde anlatılanı kalmış
Dağlar bile mor değil başı dumanlı değil
Gençleri dinledim de dil bile değişmiş dil
Keşke görmeseydim de bozulmasa anılar
Bize aitti hepsi biri kalsaydı ne var
Kayıt Tarihi : 20.5.2019 06:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!