Lalelik Tepesi’nde açan lalelerin,
Körük Deresi’ndeki, sarı nevruzların,
Davultarla’daki, o beyaz mantarların,
Unutulacak gibi değil, Körük Köyü…
Taşpınar’ın, Kayapınar’ın, Ağılkaya’n,
Ne de meşhurdur, o buz gibi berrak suyun,
Eksik olmaz meralarda, koyunun, kuzun,
Unutulacak gibi değilsin, Körük Köyü…
Orta Burun’dan bakınca görünürsün,
O güzelliğinle, mutluluğa bürürsün,
Bahar geldi mi, yeşillere bürünürsün
Baharın dillere destan, Körük Köyü..
Kadın-kız madımak toplar, harmanlarında
Yemliklerin boy gösterir, tarlalarında,
Sarı evlek, kara evlek mantarlarında
Birer hatıra saklıdır, Körük Köyü…
Misk-i amber kokusu vardır, ormanlarında,
Leyleklerin yuva yapar, hep ceviz dalında,
Yağmurlar saklıdır o meşe yaprağında,
Seni unutmak, aklın karı değil, Körük Köyü..
Akdağmadeni’ne bağlı küçük bir köysün,
İsterim ki, seni herkes gidip-görsün,
Nüfusun az olsa da, sen çok büyüksün
Hünerin dillere destan Körük Köyü…
“YURTLU” der ki; hep ayrı kalıyorum senden
N’olur dostlar, bir selam götürün benden,
Bu ayrılık, aldı zaten, canı bedenden;
Ayrılığın onulmaz bir derttir, Körük Köyü..
1992
Hakkı YurtluKayıt Tarihi : 21.3.2007 22:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yozgat İl merkezinde yaşıyor olsamda, nice vilayetler memleketler gezmiş olsam da İLLE DE KÖRÜK der dururum. Çünkü, göbeğim orda gömülü dostlar.....

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!