Baba ocağına özlem duyarım
Yaş elli oldu bir kez varmadım
Her gün sılada gece ağlarım
Köyümü düşleyerek öyle yaşarım
Şırahne kurulur mevsim bağ bozumu
Ezilirdi asmalar balla doldumu
Şırası dökülür pekmez tavasına
Tadına doyulmaz pekmeze bandığımda
Şu gurbetin kahrını hep çekiyorum
Hasretim köyüme bunu da biliyorum
Evin önündeki mandalinayı rüyamda soyuyorum
Odamdaki kokuyu köyümün sanıyorum
Evin arkasındaki mısır tarlası
İçinde saklıdır yemyeşil salatası
Saymadım çitteki acı biberi
Ağzımızı tatlandırırdı kuş incirleri
Kara yemiş, armut, dut, kiraz, incir
Meyvelerin tadı dünyada bulunmaz
Evin çevresinde hep nöbet tutarlar
Kışında kuzey rüzgarlarından evleri korurlar
Evin önünde lahana tarlası
Ünlüdür bu sebzenin diblesi, dolması
Bir de ekleyelim biberli çorbasını
Nasıl hayal etmem yer sofrasını
Var ya! ocakta kestane kütüğünün yanışı
Odayı aydınlatırdı çırakman ışığı
Baş köşedeki babamın bağlama tıngırdattığını
Köyümü özlerim vardır yarası...
Ankara,06.04.2004
Bekir GedikoğluKayıt Tarihi : 8.4.2004 09:58:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Abdulvahap Yıldız
Dumanlı dağlarımı geri bana ver!
Özgürlüğü, sevgileri üleşek
Yüce yaylalarımı geri bana ver!
...
...
Özdemir Kardeşim, özüm sözümdür.
Gurbet'ele göçmek alın yazımdır
Bu, beni coşturan gönül sazımdır
Çocukluk yıllarımı geri bana ver!
İnsanın anayurdu gibi var mı Sayın Gedikoğlu!
Memleket özlemi her göçmen kuşun dinmeyen yarasıdır; bizim gibi, bizler gibi...
En derin sevgi ve saygılarımla,
Esma
TÜM YORUMLAR (9)