Her evin ineği atı olurdu
Eşiklikte kedisi kapı önünde iti olurdu
Keçiden koyundan sütü olurdu
Şimdi onlardan eser kalmamış
Taş tepeye yelibelene konacak
Sürüleri birer birer sağacak
Uzun ardıca salıncak kuracak
Kızlar bitmiş gelinlerde kalmamış
Mesereler kaynar pekmez olurdu
İncir kurusu bastık ayrı dururdu
Ceviz tavlanır tarhanalar konurdu
Şimdi bağa giden kalmamış
Selboluğundan tereleri biçerdik
Yemlikli burnunda yemlik seçerdik
Tere yağlı bazlama hörütmek yerdik
Şimdi ağızların tadı kalmamış
Ava gidilirdi kışın gününde
Kar yağardı dam boyunda
Bulgur pilavı pişerdi tavşan suyunda
Şimdi sıkacak av kalmamış
Davarlar sürüyle koruma salınırdı
Emilikler meleşir ayrı yayılırdı
Kıratım ayrı durur bir başka kişnerdi
Şimdi ahırın kapısını açan kalmamış
Odunlar dizilirdi damın önüne
Ocak yanar sobalar tüter kışın gününe
Kaynanalar kıyamazdı geline
Şimdi bir arada duran kalmamış
Şimdi özler oldum örencik köyüm
Bulgur pilavıydı en iyi öğün
Üç gün üç gece çalınırdı düğün
Şimdi sinsin ateşini yakan kalmamış
Meydanlarda güreş tutan kalmamış
Kayıt Tarihi : 15.12.2018 12:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!