Saray gibi evler yapar gölgelik
Güneş dargın kalır benim köyüme
Tuhaf duygu kapmış sıcak üstelik
Soğuk iklim satar benim köyüme
Mor elbise giymiş tuzlu acılar
Kalbinde riyakâr yüzleri saklar
Çetin ceviz olur,kırılmaz suçlar
Pişmanlık geç gelir benim köyüme
Bulanık üzüntü su olup akmaz
Sevinçler tül perde, ışığı takmaz
Nifak tohumları ardına bakmaz
Eke eke gider benim köyüme
Dört tepe arası şerli bir mekân
Suç kaynar dillerde,bozuk ağızdan
Çiğelem deresi kop gel uzaktan
Yakın durmaz komlar benim köyüme
Mehmetçik döşünde kursan halayı
Çayırlar diş biler, zor verir payı
Nağme söyler,geçip giden Kars Çayı
Dilsiz selam çakar benim köyüme
Bereket doğurur Camuşlu düzü
Kıymet bilenlerin tok olur gözü
Çok doyurdu Kırot sarı öküzü
Kader zılgıt çeker benim köyüme
Kurt tepesi eski harabe dolu
Zalim yerini kaz, özde defolu
Uğrak yerin olsun mezarlık yolu
Zulüm peşrev çeker benim köyüme
Döküldü tepeden tırnağa şaşaa
Bu düzeni yıkmak olur mu? Haşa
Herkes bir defacık dürüst uğraşa
Yalan burun büker benim köyüme
Kayıt Tarihi : 31.5.2014 18:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!