.......Tarih1965li yılların ortası,yer:edirnemin süleoğlu ilçesinin,keramettin köyü; .ve ben yedi sekiz yaşlarında tombiş ve uslu söz dinleyen,ağır başlı,bir çocuğum.o yıllarda mevcut olan yani var olanları,araç,gereç,var olmanın ağır ama sade yaşamının,zorlukları,yoklukları,ama hiç yadırganmıyan bir yaşamın,kısaca şu an aklıma gelenleri sizlerle paylaşmak,önce kendimi ve aynı zamanda sizleride o yıllara taşıyabilirsem,mutluluğum ikiye katlanıcak inanın.lütfen okuyun ve o yıllardan bu yıllara neler değişmiş,şöyle bir düşünün,bence çok şeyler kazanılıcak(çocuklarımıza bir hikaye gibide anlatabiliriz veya anlatabilirsiniz) ...
............................................................
..................................................
..........Tarlalar sürülür poparayla,bir çift inek veya öküzle veya beygirle;
Buğdaylar biçilir orakla,demet demet bağlanır ekin saplarıyle(daha sonra kınnap ipiyle) ve dokurcun yapılır,
Harmana taşınır,zamanla yarışılır,sıcakla savaşılır,yaya yürünür koşulur,
Düvenle buğday sapları parçalanır(harmana yayılarak) ,saman olur saplar üzerlerinde gezdikçe düvenle.
..............Yabalar,diğrenler(ağaçtan,çatal biçiminde) kapışılır,harman aktarılır,(alt üst edilir)
Kolibadan çıkmak(gölgeden) çok zor gelir,ama belli edilmez.
Harman aktarımı bitince,yine kolibada gölgede soluklanır,ılık sular içilir,
Böceklerle,yılanlarla,her an heryerde savaşılır.
............................................
..........Oyuncaklarımız kendi imalatımızdır,en asından,
Kızılcık sopasından,got got,çelik,çomak,ouynları,
Söğüt dallarından,sipsi(düdük) ,borazan yapardık,
Gündöndü kafalarından arabalar yapardık,dingilli hemde(dingili gündöndü sopasından) ,karpuz bile taşırdık evden harmana.
..........Kuş avlama,atmacası kendi imalatımız,çatal ağaç ve çizme lastiğinden,taş koyma yeride meşinden.
Arkadaşlık,yardımlaşma en kıralından,et tırnak misali,
Ayaklarda,naylon yada kara lastik,şıkır şıkır parlak,en gıcırından,
Hemde en iyisi,en yenisi,tabiiki bir süreleğine(çabuk soluyorlar nedense) ve lastikli pijamalarla geziliyor(çocuklar tabiiki) ...
........YIL 1970.köyümüze ilk ve (acente) tek olucak düzeyde bir traktör giriyordu,gelen traktörün markası enterdi(geniş tekerlekli ve kırmızı boyalı) bir kamyon üzerinde ve üzerinde(şöför koltuğunda amıcamın oğlu sedat abi) köye giriyor ve köyün meydanında halkın dikkatli ve şaşkın bakışları arasında traktör kamyondan indiriliyor,herkes imrenerek bakıyor ve tüm köy erkekleri ancak traktöre dokunabiliyordu.sonra traktör sedat abinin kullanımıyle bizim evin önüne getiriliyor ve bu defada toplanan meraklı gözlere,yani kadınlarımıza tanıtılıyordu..evet işte o yıllardaki tablo buydu(o yaşanan olayı anlatmak bu kadar kısa değil tabiiki) .o günleri düşündükçe tüylerim diken diken oluyor inanın,çok anlamlı ve yaşanası bir yaşam öyküsü...
.....................................
...........Bir topumuz vardı,içi sap dolu,ağır ve sert,
Bu topla oynuyorduk,sonrada bir kaçımızın ayağı sakatlanıyor.,
Yakan top,yedi kiremit,uzun eşşek,birdir bir,v.s.
Bizim oyunlarımız,yıllar geçsede,yaşanır unutulmaz bir ömür,.
..............................
............İçme suyumuz köyün,dört kurnalı tek çeşmesinden alınır,
Kızlar su almak için sıralanır,şakalar yapılır,gülüşler atılır,
Bakraçlarında asılı bakırlara,kovalara su doldurulur ve,
Delikanlılara bakarak,kaş göz işaretleri yapılarak evin yolu tutulur.
.........Babalar kahvede,camide,anneler evde,komşuda,
Akşamları,idare kandilleri,gaz lambaları altında el işi yapılırdı,
Kimi oya yapar,kimi uyuklar,kimi yama yapar,kimi dedikoduda,
Akşamları erken yatmak olmuş,köylerin en katı kuralıda...
..................................
..........Avcılık bir başka anlatılır kahvede,kahve bahçesinde,
Tilki,tavşan,kuş boldur ormanda,tepesinde,deresinde,
Koyun,keçi,hindi,tavuk,ördek,kaz,hepsi her evin kümesinde,
Temiz hava,bol oksijen,tabii gıda,süt,peynir,tere yağı,tabii hepside...
.................................................
-işte o yılların en can alıcı noktası; ,sağlık için acil müdehale şöyleydi...!
..........Bir oda ayrılmış,doktora,iki metre kare kadar.Tabiiki ilçede(köyde nerdeee) .
Ben hep özlerim,özlemle yanıcam,taaki son nefesime kadar,
Elli değil,bir asır geçsede,o benim hep beynimin bir köşesinde,çünki o benim,doyamadığım,çok temiz,saf,gül kokulu,pıtırcıklarla iç içe yaşadığım,
hala çok özlediğim ÇOCUKLUĞUMUN beşiği; ,SERHAT Edirnemin,güzel süleoğlunun,güzide köyü keramettinim...
NOT:çocukluğumu yaşadığım,o günlerde,aynı yaştaki arkadaşlarım,feruddun UZUN,mehmet ÖZKAN,latif ATAR,ahmet KARA.mithat ÇELİK(aramızdan çabuk ayrıldı,traktör kazasında vefat etti,17 yaşındaydı) .sonuç olarak hepsine selamlarımı gönderiyorum(şimdi herkes birtarafta hayatı birileriyle paylaşıyorlar) ...
-HASAN UZUN
29.05.2007...........21.45
Edirneli Hasan UzunKayıt Tarihi : 30.5.2007 21:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aslında benim çocukluğumu roman yazsam yinede anlatmakla bitiremem,o kadar maceralı,o kadar heyecan dolu,ilginç buluşlar,çok çok anlamlı bir yaşam içeriyor'ki; işte bundan dolayıdır, büyük özlem duyuyorum o yıllara,alın teri ve tatlı lokma.ya şimdi...! .aslında yazıcak,ders alınıcak okadar çok şey varki...! ! ! .
![Edirneli Hasan Uzun](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/05/30/koyum-koyum-benim-guzel-koyum.jpg)
Ben hep özlerim,özlemle yanıcam,taaki son nefes'ime kadar,
Elli değil,bir asır geçsede,o benim hep beyni'min bir köşesinde,çün'ki o benim,doyama'dığım,çok temiz,saf gül kokulu,pıtır'cıklarla iç içe yaşa'dığım,
hala çok özlediğim ÇOCUKLUĞUM...! ! ! . '
Akıcı bir anlatımdı, hangimiz özlemiyoruz ki geçmişteki o çocukluk dönemlerimizi, gönlünüze sağlık kutluyorum sevgiler..
TÜM YORUMLAR (3)