Köyüm Geldi Aklıma Şiiri - İlhan Kolukırık

İlhan Kolukırık
96

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Köyüm Geldi Aklıma


KÖYÜM GELDİ AKLIMA...

Geçse de ömrümün baharı gurbet ellerde
Özlemin hiç eksilmedi şu garip gönlümde
Sorarım zaman zaman kendi kendime
Acep ne zaman bitecek bu hasret diye

Tam otuzdokuz yıl oldu senden ayrılalı
Yaşadığım anılar hep hayalimde kaldı
Zâlim felek sevdiklerimi elimden aldı
Gurbette yaşamak zor geliyor bana gayrı

İmkânım olsa da tekrar kuzu gütsem dağlarda
Çiğdem toplasam, çelik oynasam arkadaşlarla
Üşüyüp titreyerek eve dönsem daha sonra
Otursam mindere ısınsam sobanın başında

İlkbahar gelse de burcu burcu toprak koksa
Dağlar ovalar çiçek açsa, etraf mis gibi olsa
Öğretmenler gelecek haftaya şenlik ayarlasa
Akşama kadar yorulmasam oynasam kırlarda

Bahçemiz yeşermeye başlasa, sebzeler çıksa
Dolansam içinde, yeşillik sarsam yufkaya
Koruk terletsem, çağla toplasam, ağzım sulansa
Değişmem inan bu tadı ben şehir sofrasına

Babamla düven sürsem, yorulunca versem mola
Susayınca, buz gibi su içsem boccayla kana kana
Bir elimde ekşi elma, diğerinde çeteneli kavurga
Sabaha kadar sohbet istiyor canım cec başında

Okul zili çalsa da tenefüse çıksam iki arkadaşla
Evden kelek turşusu az da sızgıt alıp dönsem okula
Saklambaç ve cıncık oynasam, karnım doyunca
Hiç yorulmasam, koşturup dursam okul avlusunda

Annem tandırda tarhana pişirse, talaşla odunla
İçine yarma, kenger ve yarpuz koysa şöyle bolca
Burcu burcu kokan iğde dalımızın gölgesi altında
Sofra kurup otursam arkadaşlarla, açık havada

Üzüm kurutup pekmez kaynatsak, sonbahar olsa da
Küfelerle üzüm taşısak, hevek yapıp assak tavana
Bozulmasa üzümler, beklese ilkbahara kadar kalsa
Yanında döndermeli dürümle doyulmaz tadına

Üç arkadaş evden patates (ç)alıp çıksak dağlara
Közde pişirip yesek bunları, ağzımız yana yana
Dönerken de taze nohut yolsak, sahibi yakalasa
Rezil olsak hepimiz cümle âleme, konu komşuya

Köyde bir düğün olsa da kazanlar kurulup kaynatılsa
Mis gibi yemekler hazırlansa, şöyle sofraya sunulsa
Ustalar bozlakla başlayıp sonra da geçseler fasıla
Kolkola girip oynasak meydanda, sabahlar hiç olmasa

Kar yağsa da evden naylon leğen alıp çıksam yamaca
Kaysam yukarıdan aşağı doğru, son vites çarpa çarpa
Islansa donsa elim ayağım, otursam sobanın başına
Gevrek ekmekle dürüm bir de çay gitmez mi yanında

Koyunlar kuzulasa da kuzular meleşseler avluda
Alsam kucağıma ikiz kuzuları, sevsem doyasıya
Anaları sürüden gelirken bıraksam onları yola
Gel de gör, nasıl bulurlar birbirlerini, koklaşa koklaşa

Bakır helkelerle azık götürsem, tarladaki ırgatlara
Öğle vakti gelse de otursak Halilibrahim sofrasına
Nasipte bulgur pilavı, hoşaf ve koyun yoğurdu olsa
Bir de yanına kuru soğan kırınca, doyulmaz tadına

Sorma dostum sorma, hüzünlü müsün diye bana
Esti yine deli gönül, bugün köyüm geldi aklıma
Bu hasret, bu özlem inşallah bir gün son bulur da
Ben de dönerim köyüme, ömrümün sonbaharında

İlhan KOLUKIRIK
Rotterdam, 17 haziran 2017

İlhan Kolukırık
Kayıt Tarihi : 14.2.2019 18:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Not: Bundan üç beş yıl önce, yırtık defterime ilk notlar almaya başladığımda yazmış olduğum bir şiir. Tabiri caizse, ilk göz ağrılarımdan sayılır. 39 yıldır gurbette yaşamaktayım. Hayatımın ilk 11 yılını doğduğum köyümde geçirdim. Yaşadığım o güzel anıları, duyduğum özlemi ve hasreti bir şekilde dile getirmeye çalıştım. Kafiye ve hece sayılarında sıkıntılar olsa da, içerik olarak değerli bulduğumdan bunu siz dostlarımla paylaşmak istedim. Saygılar!..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlhan Kolukırık