Aslında biz yakınların çocukluğunu yaşıyorduk...
Uzaklardan yakındı her nefes alışımız, her şeyimiz bu cephedeydi, oyun oynayışlarımız, kaçmalarımız, ağlamalarımız, gülmelerimizin hepsi bu çemberin içindeydi. Uzaklarda hiç kimsemiz yoktu. Sadece hayâllerimiz uçuşurdu oralarda, zapt edilmez hayâller ve isteklerdi hep uzaklarda…
Sevgililerimiz, aşklarımız, uğruna hayatı hiçe sayacağımız, sevgimiz, hep buralarda, dizi dibimizde veya daha yakınında avuçlarımızda.
Olmadı, kalbimizin derininde hep kıpırtılardaydı. Ve biz o kıpırtılarla büyüdük veya kendimizi büyümüş sandık ki sevdanın kulvarında koşar bulduk kendimizi…
Artık hiçbir şeyin ucu sonsuzda, uzaklarda tutulamaz yerlerde, kavuşulamaz uzaklıklarda görünmez kuytuluklarda değildi…
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Devamını Oku
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Gerçekten, adıyla örtüşmüş bir düşün yazısıydı. Değerli bir öz eleştiri. Kayboldum bu koyu düşünce çukurunun derinliklerinde. Bazı labirentlerinde kendime rastladım. Bazılarında bir tanıdığıma. Çokça da kendime galiba.Hani o, YAKINLARIN ÇOCUKLUĞUNU YAŞAMADA.Yarınların tüm yorgunluğunu dünlerden ulaşması bu günlere yarınlara ertelenerek…
Tekrar tekrar okunulası, üzerinde derinlemesine düşünülesi değerli bir yazı. Kutladım güçlü kaleminizi içtenlikle Mustafa bey. Daim olsun.Nicelerine. Esenlikle dost...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta