Aslında biz yakınların çocukluğunu yaşıyorduk...
Uzaklardan yakındı her nefes alışımız, her şeyimiz bu cephedeydi, oyun oynayışlarımız, kaçmalarımız, ağlamalarımız, gülmelerimizin hepsi bu çemberin içindeydi. Uzaklarda hiç kimsemiz yoktu. Sadece hayâllerimiz uçuşurdu oralarda, zapt edilmez hayâller ve isteklerdi hep uzaklarda…
Sevgililerimiz, aşklarımız, uğruna hayatı hiçe sayacağımız, sevgimiz, hep buralarda, dizi dibimizde veya daha yakınında avuçlarımızda.
Olmadı, kalbimizin derininde hep kıpırtılardaydı. Ve biz o kıpırtılarla büyüdük veya kendimizi büyümüş sandık ki sevdanın kulvarında koşar bulduk kendimizi…
Artık hiçbir şeyin ucu sonsuzda, uzaklarda tutulamaz yerlerde, kavuşulamaz uzaklıklarda görünmez kuytuluklarda değildi…
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.