Köylüyüm Köylü
Köylüyüm tezek tütünü kokarım
Tezekle pişer, tezekle kaynarım.
Al yanağımla köyümde oynarım,
Bulgur aşımdır koca bir çanakta.
Sular ağaca, ağaçlar uzaya
Giderken bile bir Yıldızlı-Ay’a
Hakk’ın yolcusu gelmişim Dünya’ya
Tebessümümdür verimli toprakta.
Dünya acısı gamı etkilemez
Mertliğim merttir, yol terk edilemez
Köylüyüm köylü, köylüm fark edilmez
Güleç yüzümdür kerpiçten konakta.
Âlemin nuru sıcaklığımızda
Derin düşünün! Yüz aklığımızda
Köylümüz köylü her varlığımızda
Kara gözümdür düğünde toynakta.
Bazen karanfil bazen açan narım
Ömür çeşmemden sevgiyle yunarım
İğde çiçekli dört mevsimde yârim
Açan gülümdür kırmızı yanakta.
Özgürüm özgür hainler dolmasa
İnsanlık yolu şeytanı bulmasa
Gönül ateşim yandı mı sönmese!
Gülü güldürür dikenli çorakta.
Köylüyüm köylü sevgiyi bilenim
“ Köylü milletin efendisi! “ diyenim
Nazır’ım sevgi ilahi güvenim,
Köylü gözümdür Zemzemli yunakta.
Kayıt Tarihi : 21.6.2014 20:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hepimiz köylü değil miyiz. Selam olsun. Saygılarımla Nazır Çiftçi
![Nazır Çiftçi](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/06/21/koyluyum-koylu.jpg)
Dışı kapkaraydı tencerenin ve çaydanlığın.
İkisi de kaynatırdı içinde, fokur fokur suyu ve suya çalınmış aslında unu.
Ağır ağır ve zamana kulak asmayan bir tütüne tutunmuş ateşin, için için pişiren rehavetinde damak tadı tezek kokusu…
Şimdikilere “tütün” desek, tütünün tütenden geldiğini bile düşünemezler. Tüten, yanan bir nesneden çıkan dumanın yükselmesidir. Yani bugün bilinen adıyla dumandır.
Tezekten tüten de onun dumanı.
Hem tezeğin yumuşacık sıcağı karşısında olmak, hem de biraz biraz dumana tutulmak, sıcak bir çorbanın, demli bir çayın hazzına varmak için sarf edilen çabanın yanaklara düşen allığıdır.
Ya “yarma”, ya “bulgur” ya da “anıhına goko yakılmış kesme aşı” geniş bir sahanda ağız tadıyla yenilen, tütün kokulu lezzetli, köylü sofrası…
Zaman artık tütenle uğraşmak değil.
Zaman artık tırpanla, dirgenle oynaşmak değil.
Zaman artık yoksulluk, yoksunluk devri değil.
Her köyde modern aletler, otolar, led tv’ler, akıllı telefonlar, internet bağlantıları…
Biçen, toplayan, balya yapan makineler.
Dört başı mamur, korunaklı, yalıtımlı evler…
Daha bilinçli tarım, hayvancılık ve çiftçilik…
Şimdi köylü “efendinin efendisi”.
Tarlada, bağda, bahçede, çiftlikte yerine göre işçi, yerine göre işveren… Akşamları koltukta, çekyatta, yün minderde bey, paşa…
*
Şiir sizden, bakışımla yorum benden.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun üstadım.
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
İnsanlık yolu şeytanı bulmasa
Gönül ateşim yandı mı sönmese!
Gülü güldürür dikenli çorakta.
çok anlamlı mısralar hocam,
köylü olmak bir gururdur.
kutluyorum şiirinizi ve sizi.
Saçları örülü
Şalvarı güllü
Heybesi püsküllü
Vefakardır güzel köylüm
Çorak toprağı karan
Tandır ekmeği yoğuran
Güzel bebeleri doğuran
Cefakardır güzel köylüm
Güleç yüzleri yanık
Al topukları yarık
İçli sesleri yanık
Neşelidir güzel köylüm
Yemenisi oyalı
Altın bileziği burmalı
Nasırlı elleri kınalı
Yanakları kudretten boyalı
İşvelidir güzel köylüm
Tarlanın güneşi
Ailenin nüvesi
Köyün neşesi
Yoktur güzellikte eşi
Çalışkandır güzel köylüm İNCİ GERMENLİLER
Ben de köylü hemcinslerim için yazdım.
TEBRİKLER Sn. ÇİFTÇİ
TÜM YORUMLAR (9)