Köylü Ve Tilki Şiiri - Hakverdi Erşan

Hakverdi Erşan
577

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Köylü Ve Tilki

Köylünün evinin bahçesinde bulunan tavuk kümesinden tavukların gıt gıt gıdak,gıt gıt gıdak sesleri ile uyanan adam yattığı odanın lambasını yaktı.Pencereden bahçedeki tavuk kümesine baktı.El fenerini asılı yerden aldı.Kümese bakmaya kara verdi.Evin kapısın açtı bahçeye çıktı kümese doğru yürürken evin kapısının menteşe gıcırtı sesini duyan tilki toprağı eşerek girdiği kümese ağzında irice bir tavukla çıkarak kaçmış.Köylü huzursuz olmuştu.Bahçe kapısı kapalı evin etrafı kuru sık dal parçaları ile çit alarak çevrilmiş sağlamdı.
Köylü sabahın serinliğinde üşüdüğü için aklı kaçan tilkiyi düşünerek evine girdi.Uyuyan hanımını uyandırdı.
-^Hanım kümese tilkimi desem sansarmı desem karanlıkta sadece ağzında bir tavuk kaçarak uzaklaştı.Gün ışıyınca kümesindeki tavuklara bir bakıver^ dedi.
Uyku sersemliği ile köylünün hanımı:
-^^Sen merak etme bey ilk işim kümese bakmak olacak^^ dedi.
Uykusu kaçan köylü sıkıntıdan kümesteki tavuklara zarar veren o küçük canavarı yakalamak için bir plan yapmayı düşündü.Her vakit erkenden öten horozun sesini bu sabah duymayan köylünün içine bir ateş düştü.Kendi kendine mırıldanmaya başladı:
^^Acaba bin bir zahmetle Denizli'den getirdiğim horozumu hayır hayır düşünmek bile istemiyorum^^ dedi.
Evde bütün aile bireyleri uyanmış sabah kahvaltısı için sofraya oturdular.Baba:
^^Evlatlarım artık sofranızdaki yumurtayı biraz zor göreceğiz^^ dedi.
Çocuklar:
-^^Neden babacığım tavuklara kıran mı girdi.^^Baba çocuklarına bakarak gülümsedi:
-^^Yok kıran falan girmedi ama küçük bir canavarın girdiğini biliyorum^^ dedi.Çocuklar:
-^^Ne duruyorsun vursana baba^^Baba:
-^^Hayır vurmak olmaz ona güzel bir ders vermek lazım ama nasıl^^ dedi.
Küçük kız:
-^^Fare kapanı kur baba ayaklarından yakalasın.^^Sıkıntılı olan baba gülmeye başladı:
-^^Aferin evladım ağabeylerinden çok senin kafan çalıştı aferin sana.^^Çocuklara baktı:
-^^Kapan kuracağız^^Çocuklar:
-^^Babacığım nasıl kapan kuracağız^^Baba:
-^^Kasabaya avcılar derneğine gidip yardım etmelerini isteyeceğim.^^ dedi.
Kümese bakmaya gidip dönen köylünün hanımı eve girdi eşine baktı:
-^^Haklı çıktın bey kümeste horoz yok tüylerini elimle tek tek topladım^^derken ağlamaya başladı.Adam:
-^^Çocukların önünde ağlaman doğru değil hanım lütfen ağlama^^ diyerek susturdu.Yakın olan kasabaya giden köylü avcılar derneğine gitti.Dernekte tanıdığı dostları vardı.Onlara yaşadığı olayı anlattı.Avcılar dernek başkanı yardımcı olacağını söyledi.Görevlendirdiği bir avcıya o canavarın ölmeden yakalanmasını sağlayacak tuzağı kuracak köylüye yardımcı olacaktı.Dernek başkanı köylüye:
-^^Çarşıdan bir de çan al^^ dedi.Köylü:
-^^O niye o çan niçin^^diye sordu.Başkan:
-^^Madem o hayvan her neyse öldürmeyeceksin yakaladığın zaman o çanı sağlam bir iple o hayvanın boynuna bağla götür tenha bir yere bırak başka bir işe sen karışma^^ dedi.Köylü avcılar dernek başkanının söylediklerini aklının bir kenarına yazdı.
Avcı ile köye döndüler.Kümesin yanlarına ağdan tuzak kurdular.Avcıya ikramda kusur etmeyen köylü teşekkür ederek kasabaya yolcu etti.
Akşam olmuş köylü evin bütün lambalarını erkenden söndürdü.Pencere ile perdenin aralığından kümesi gözetlemeye başladı.İlerleyen zamanda karanlık duvar dibinden ay ışığının aydınlattığı yerlerde uzun kuyruk kirli gri renkli bir hayvanın kümese yaklaştığını gördü.Köylü heyecanlanmış işin sonucunu beklemeye karar vermişti.
Birden gördüklerine inanamadı.Kümese gelen hayvan ağ torba içinde çırpınıyor acayip sesler çıkarıyordu.Köylü
-^^Oh olsun oh olsun sana küçük canavar nasılmış benim horozumu yemek malın kıymetini değerini bilmesin yatırıp yersin ha oh olsun.^^ dedi.
Köylü sabah gün ağarana kadar öyle kal aklın başına gelsin diye mırıldandı.Arka odada oturan hanımı ile çocuklarına hayvanın yakalanma müjdesini verdi.Çocuklar:
-^^Ne olur babacığım bir bakalım^^Baba:
-^^Şimdi olmaz çocuklar hep beraber sabah bakarız.^^Şimdi yatıp uyuyalım.Ev halkı uyumak için odalarına çekildiler.
Sabah uyandıklarında ilk işleri ağ torbanın içindeki yakalanan hayvana bakmak oldu.Ağ torbanın içinde tilki etrafına fıldır fıldır ürkek bir şekilde bakıyordu.Baba:
-^^Evladım ağ torbanın ipini ağaçtan çöz yavaş yavaş ipi bırak.Yere bir metre kala ağca tekrar bağla bana yardım et çanı tilkinin boynuna bağlayalım^^ dedi.
Uzun uğraştan sonra baba ile oğlu tilkinin boynuna çanı bağladılar.Baba:
-^^Evladım ağaca bağladığın ipi çöz ağ torba toprağa değsin torbayı iyice gevşet tilki serbest kalsın^^ dedi.
Ağ torbayı iyice gevşeten genç adam tilkiyi kurtardı.Serbest kalan tilki can havliyle yakalandığı tuzaktan kaçarken boynundaki çanın sesi duyulmaya başladı.Adam kendi kendine küçük canavar bundan sonra nereye gitsen boynundaki çan senin geldiğini haber verecek artık kümeslere giremeyecek aç kalarak zayıflayıp öleceksin.Tilki bahçe çitinin altını eşerek yol yaptığı yerden çıkarak ormana doğru koşarken çanın sesi duyuluyordu.Yaptığı hırsızlığın verdiği zararı canı ile ödeyecek aç kalarak ölecekti.
Köyün çobanı koyunları otlatmaya götürürken ormanın kenarında boynunda çan tilkinin leşine rastladı.Çoban kendi kendine köylü sinsi bir hırsızdan kurtuldu diyerek akşama köylüye haber vereceğim.Tilkinin ölüsünü köy meydanın ibret için götürüp bırakacağım dedi.
Çoban akşam üzeri tilkinin ölüsünü götürdüğü köy meydanına bıraktı.

Hakverdi Erşan
Kayıt Tarihi : 30.1.2014 16:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hakverdi Erşan