Gittin!
Sapanıyla vurduğu kuşa yas tutan
Çocuk oldu zaman!
Buralara bir hâl oldu
Baharlar kışa
Yağmurlar doluya döndü
Yediveren güller açmaz oldu içimde
Gelin oldu tebessümler hıçkırıklara!
Gittin!
Gün ağarmadı tepelerden
Güneş doğmadı pencereme
Isınmadı ellerim yokluğunda
Yoldaşı olmadı
Konuşmadı benimle sesin
Kokmadı yaprakları güllerin
Yüreğime değen rüzgârı biçti zaman
Gittin!
Zemheri yemiş gül yaprağı oldu kalbim
Saçlarıma beyazı düştü hasretinin
Bilmem kaç ay vakti sabahladım
Gecesinde gözlerinin
Kaç gün batımı güneş uykularımı çaldı
Gittin!
Yıldızlar dökülürken her gece avuçlarıma
Gönlüme düştü hasretin
Dokundu kalbimin yarasına bakışların
Yaram kanadı kanatsız turnanın gözlerinde
Gittin!
Lal oldu dilim suskun ve mahpus
Konuşamam
Kelimeler bir bir tükenir dağarcığımda
Anlatamam
Her gece karabasan gibi
Çöker yüreğime sessizlik
Bağıramam
Hasret kokar
Saçlarına değen rüzgârlar
Koklayamam
Be hey gidişinin közünde üşüdüğüm!
Hikâyesi olmayan şiirler öpüyor yüreğimi
Duy beni duy beni…
Kayıt Tarihi : 18.9.2004 18:32:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!