Lehimlere varınca göründü köyüm,
Burada kalır hep akrabam soyum,
Köyde Duruyor emmim dayım,
Bir çoğunu melul mahsun gördüm.
Muhtar Kazım koşturuyor motoru,
Ergün Kasaplık yapıyor bırakmıyor satırı
Vayizler Ömer gütmez olmuş sığırı
Köyümün yaşlıları emekli olmuş gördüm.
Toslağın Apuk Dağda görmüyormuş kurdu
Memetustanın Hasandan sorulur köyün derdi,
Tükenmez başpınarın yiğidi Merdi
Köyümün insanını genelde huzurlu gördüm.
Kekliklerin Sesi Solpınardan geliyor
Deli Nori köyün sığırını güdüyor
İstanbuldan çoğu artık köye dönüyor,
Köyde yeni yeni inşaatlar gördüm.
Kuşçu Mustafa tilki peşinde,
Adil Aksoy tavşanı görür düşünde,
İkiside olmuşlar 60 65 yaşında,
Onlarıda çok mutlu iyi gördüm.
Gencinden çok köyün kocası,
Tütüyor köy içinde beş on bacası,
Çok bilgiliymiş köyün köyün hocası,
Onuda insanlardan kaçar gördüm.
Kürd hüseyinin altından dişleri,
Gerçek olurmuş Baddalın osmayılın düşleri,
Abduşların köpek övmektir hep işleri,
Oralarda ne kedi nede köpek gördüm.
At ve eşeklerde gidilirdi ormana yazında kışında
Şmidi arabar gidiyor çoğu kalıyor daşın başında
Emekliler alıyor maaşlarını her ayın başında
Onlarıda çok mutlu bahtiyar gördüm.
Cevdet Dağdır Başpınarın Başkanı,
Kazım Hakkı Sanki olmuşlar içişleri bakanı
Murat Mustafa Sanıyor kendini dışişleri bakanı
Hepsinide köyü için çalışır koşar gördüm.
Haydarın Arif köyün irisi,
Davul hasan hepsinin dirisi,
Şemik Sadık sanki onların perisi,
Onlarıda üçer ayak olmuş gezer gördüm.
Davut kahveci olmuş çay pişirir,
Köye sığıravluna geleni çaya çağırır
Toslağın ısmayılın taş çalması adamı şaşırır,
Eski kaveci kötü Hüseyini okeyde yenilir gördüm.
Çetlemükler cinsiyet değiştirmiş olmuş fıstık
Her bahçede var vişne, kiraz, fındık fıstık
Domuzlar bağlara köye inmiş buna şaştık
Tavşan, Keklik, Tilki avcılara meydan okur gördüm
Köyüm Yazın çok güzel dönmüş yaylaya
Gafurun Apuk artık gitmez olmuş tarlaya
Gaddafi Şaban Yeni Traktör Almış kapıya
Onuda evladını dışarıya göndermiş gördüm.
Görünmüyor bizim Seferustanın Hasan
Varmı Bruhanın Kasım senin hiç tasan
Garamıstığın Cevdet sen ne zaman yaşan
Astsubay Nihatı köyde cocuk avutur gördüm.
Zülküfün gözleri görmüyor duymuyor kulağı
Yantır Halitin Haşim Unutmuş tırpanı orağı
Drgılıbekirin Yakup istemiyor tarlayı toprağı
Baddalın Sadık ile Deli Norittin hiç değişmemiş gördüm.
Nine olmuş al yazmalı analar,
Ayşeler Fatmalar Kezban bacılar
Caminin önünde oturur hep hacılar
Onlarıda insanları çekiştirir gördüm.
Şip Şip Emini yazmasan bana darılır,
Arkadaşlar, akrabalar boynuma sarılır,
Köye gelirseniz eşden dosdan haber sorulur,
Gıdının ıramadanı halen çalışır gördüm.
Gitmez olmuş çocuğu talaya tapana
Gençler kalmamış gitmişler yabana
Hasret kaldık tarlada orağa tırpana
Şimdiden döğr biçer arıyorlar gördüm.
Topcunun Sadetin var kuzusu koyunu,
Yüzüğün yerini almış Okey kağıt oyunu,
Herkez evine almış elektriği suyunu,
Testiyi güğümü tarihe karışmış gördüm.
Kuşçu ile Davut geçiniyor çaydan
Size bir şiir yazdım sudan havadan
Yirmialtı yıl geçti ben gideli aradan,
Köyde fazla bir şey değişmemiş gördüm.
Şiirimi okuyunca kusura bakmayın,
Bazen böyle yazarım kafanıza takmayın,
Ne olur gardaşlar köyünüzü unutmayın
Zengini fakiri köyden kaçar gördüm.
Arada bir köye varır basireti çıkarım
Ben Arifim böyle arada sırada yazarım
Emekli olunca köye gitmek için hazırım
Ankarada Çorumda köye gelmek için can atanları gördüm
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta