bir sana anlattım geceler boyu
köydekileri
yollar boyu çocukluğumu
özlemlerimi
baharda çiğdemi, kuzuları, oğlakları
topladığımız kır çiçeklerini
deve tabanı, topalak, kuzu kulağı
dağ mürdümeğini
nadasta çızıya düşen, koca öküzü
ansızın gürleyen gökyüzünü
kara toprakta boy veren yeşil başakların
kuraklıkta evinsiz kaldığını
çıkılan yağmur dualarını
çağlayı, ahlatı, alıcı, dağ eriğini
ova yolunda eşeklerin
susadığını
yoldaşlarla edilen yarenlikleri
yazın derelerin akmadığını
gün doğmadan tarlaya varan yolmacıları
testili heybenin ıslandığını
yığına saklandığını
sarp yollarda aşan sap kağnılarının
iki belikte ancak kaldırıldığını
orağı, beldenatı, dirgeni, yabayı
düvenle kaçan sakındıraklı atları
tınazların yelin esmesini beklediğini
ovaya gidenlerin bereket dilediklerini
suyu soğuk tutan yeni toprak testiyi
kalaylı tastan suya kananların, uzattığı bostanın
özenen kese yoğurduna çentildiğini
öğünde sabah erkenden pişmiş bulgur aşını
salatadaki haşlanmış yumurta, gumpir,
bostan, pıransa, cırt firengi
ayrana doğranan ekmek kırıntılarını
ayran tasını iki elle kavrayıp bir dikişte içmeyi
gene de içimizin yandığını
içimizin ilk oğlak-kuzu güderken yanmaya başladığını
akranımız, güzel ve zengin kızlarının
yakışıklı zengin oğlanlarınca paylaşıldığını
açtığımız papatya fallarını
kızların düşlerinin çalışkanlardan yanalığını
sevdiklerimizin birer birer gelin olduğunu
oysa bizim ilk sevdalarımızı çoktan unuttuğumuzu
hatta onun havaslığımızdan
hiç haberi olmadığını
daha yeni-yetmelikte
çocukluktan kurtulma,
delikanlı olma mücadelemizi
ve illa birisine havas olmak mecburiyetimizi
hiç verilmeyen
içten gelmeyen,
hatta yazılmayan,
aşk mektuplarını
farkına varılmayanların bile,
farkımıza varmadığını
anlatmak istediğimi,
anladığınızı,
anladığımı,
anladığınızı
……..
dinledim,
anlattıklarımı
gayet candan
palavralarıma inandım
kendime kandım
kandırıldım
kendim tarafından
yaşadıklarımı, hülyalarımı
geceler
yollar boyu yaşadım
güzel hatıratımı
sil baştan
%
şimdi
köyde olmak vardı
toprak donunu salmış
sabahın ayazı
birazdan ımışmakta
cemreler düşmekte
çayırlar mahmur
koyunları beklemekte
kuzular muhkem avlularda
çalı diplerinde
ordan buradan
gülümsemekte çiğdemler
hatılından taşmakta kurnalar
çeşmelerin çok yukarılarında
karasulaklar domurmakta
göçmen kuşların gelmesine daha var
Kocadağ da kuza saklanmakta kar
içimde köyde olmak sevinci
köyde bahar
şimdi köyde olmak vardı aslında
Kayıt Tarihi : 15.2.2007 08:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir kendime anlatabildim
TÜM YORUMLAR (1)