gözlerim yağmura tomurcuk
billurlar yuvarlanır
yanaklarıma
boncuk,
boncuk
ve
taş duvarlı evler
toprak yollarla
sarmaş-dolaş çelenler
ne dümdüz yollar
ne de köşeli harımlar
ne evler dört köşe,
ne pencereler üzgün
herşey düzgün
çelenlerin dibinden
şiril-şiril akan
Yukarı Çeşme havuzunun suyu
bayırdaki söğüt köklerinin arasında
kendini bir o bir bu yana vururdu
kendi halinde akar yolunu bulurdu
yaz güneşinde kavrulmuş
fidelere can verirdi
aşağıya indiğinde
yeterdi
herkes sırasını bilse
harımlar
kapışırcasına
bir damla su akmasın boşa
bir tohum yeşersin
bir fidan büyüsün
boşa giden bir damla su
kuruyup gitmemek uğruna
üzgün
*
gecenin geç yarısında
ulumalarda köpekler sıra sıra
tanyeri ağarmadan daha
köy tatlı uykusunda
uyansa kalksa mı acaba
gözler sabah mahmurluğunda
pekmez köpüğü yeleli
horozlar ötüşmekte
uzun uzadıya
birbirleriyle atışmaktalar
uzun
uzun
o
nasırlı elleri
deynekli
kırış kırış
ama
güleç yüzlü
pırıl-pırıl
insanlar
durgun
bir taşa oturmuş
bir duvara yaslanmış
bir eşeğe binmiş
çift süren
çapalayan
sulayan
insanlar
yorgun
zaman
ah! .. zaman dursa
geçmeyi unutsa
sizde
ve bu fotoğrafa
dönebilsem
varsın siyah-beyaz olsun
üşümeyeceğim
olsun
**
tenha
sokaklarından geçip
sokağa açılan 'kocaçalı'yı
iterek bir kenara
'-laouyn ihtiyar'
'-ebe evdemisin'
tahtalarını yağmurdan korusun diye yapılmış
küçük çatının hıfzettiği
iki kanatlı 'gocağapı'nın
tokmağını çalacağım
ya da açacağım
tahta sürgüsünü
yukarıya iterek
nasıl olsa eskisi gibi
evlerde çoban köpekleri yok artık
en fazla “bir Ayvaz, bir Köroğlu”
ya bir Ayvaz
veya bir Köroğlu
Kayıt Tarihi : 13.2.2007 11:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şimdi kimse kalmadı o evlerde hepsine allah rahmet eyleye

Sizi kutluyorum.Bir köy yaşamını kalem çok güzel ve katıksız yazmış.Sevgiler.
TÜM YORUMLAR (1)