Harman zamanıydı aşkımızın doğum sancısı
Toprak köy yolunu toza bulayarak getirdi seni
Köyün aksi, hatırsız, ruhsuz arabacısı
Meydana toplananlar arıyorken kendine geleni
Ben uzaktan aldım sakladım gönlüme emanetimi
İkindi vakti girdiydi senin gelişimle bir
Ezanla bir, koştum Rabbime anlatayım içindekini
Yakardım yalvardım soldurma çiçeğimi
Bahçem de açsın rengarenk etsin evimi
Harman yerinde işlenirken sıcakta kavruk ellerle
Elinde testi soğuk su ile geldin, yanmıştır içimiz diye
O su, su değildi sanki zemzem
O göz göz değildi sanki ahu
Elhamdülillah suyu verene, seni gönderene
Dilimden döküldü bir kere, senin sayende
Koştum eve bir adımda vardım anama
Düştüm sevdaya, hazırla bohçayı
Saldım evine haber geleceğiz istemeye
Kızın anası babası yok nasıl olur bilmem ki
Yetim öksüz kaldı da geldi, Allah'ın emaneti
Soralım kızımıza haber edelim diye geldi haberi
Muştuyu alınca koştum şehre dürü düzmeye
Takım elbise kravat da bi yakıştı üzerime
Çikolatam, çiçeğim en güzelinden elimde
Tuttum bi taksi vardım alel acele köye
Merasim saati kaçıyor sanki gelmek bilmiyor
Aynayla dost oldum gidip gelip önüne
Anam dedi haydi vakit tamam gidelim
Geldim demir mavi kapınız önüne
Allah'ın emri peygamberin kavli istedik
Verdim gitti, deyinceler çoştu kalbim bir deli
Kahvede baldan tatlı, tuzlu değil
Emelimiz heves değil, bir ömürlük sevinç.
Rabbim kavuştursun düğünümüze
Kayıt Tarihi : 14.8.2022 13:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Köyün birinde bir gün kahveye oturdum, bir genç yan masada heyecanlı heyecanlı anlatıyordu hikayesini oradan esinlenerek yazdım.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!