KÖY SOFRASI
(Taşlama, 11’li hece ölçüsü)
Sanki bir saraydır köyün odası,
Baş köşeye çöker ağalar, beyler.
Zanneder ki dünya onların hânı,
Söz hakkı vermez gariplere, neyler.
Okumuş görmüşüz, hor bakar bize,
Kendini dağ sanır cılız bir cüce.
Bilgi nedir bilmez, laf atar nece,
Karanlık akıldan doğmaz bir aydın.
Her işi ben bilirim der ukala,
Köyde akıl tekmiş onun kafada.
Bir dinlese belki ibret alır da,
Kul olurdu biraz, kibir azalsa.
Boş teneke çokca ses verir tın tın,
Sesi çok çıkanın içi hep kızgın.
Bir ölç, bir biç, tartı tutasın aklın,
Bilgiye eğil de cehlin yıkılsın.
Oda sizin değil, köyün odası,
Hakkı vardır her köylünün, hakçası.
Edepsizliğe yetti sabr-ı hası,
Taşlama gelir bak, dilden kılıcı.
Bir bilen varsa gelsin, el öpeyim,
Bilgisiz çıkarsa rezil döveyim.
Tecrübe yoksunu çapın göreyim,
Susmak bilgeliktir, öğren şu sırrı.
Sözüm o beylere, iyi dinlesin,
Bizi küçük görüp büyüklenmesin.
Cahil olan susar, iyi bilinsin,
Çünkü söz, yürekten doğar irfanla.
Mahrumî der, sabrın da bir sınırı,
Cehalet zorlar gönlün duvarını.
Bir gün koparsa halkın o çığlığı,
Akıl kazanır, yıkılır kibirler.
Kayıt Tarihi : 19.11.2025 12:57:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



