“-Macar odasında; toplanırdı
bizim mahallenin ekabir takımı
kışları, çalı-odun çokarırlardı,
ocaktaki ataşa
muhabbete herkes katılırdı,
Üsükdede ile Dehmenoğlundan başka.”
“-Anşa gelin, misafiri doyurur,
bir kap yemek,
iki ekmek, bir kaşık getirerek”
“- odayı siler süpürür,
arada bir çarşafları
yıkamaya götürür.
“-yazları; satıcılar,
kalaycılar,
sepetçiler
Sücüllü’lü kepiciler,
Kocabaşlı yüzzükcüler
Sücüllü’lü Bıkkanın Halil kökboyacı
Kaşıkara’lı
Yedidağ Çiçekcisi de yağlık satardı”
“-Tevfikdede pekmez-kuru üzüm,
Sirke, zeytinya(ğı) da getirirdi bazı
Nisli Gocaapdılla Nazilli basması, empirme
kaşmir, kazak, şarpı
“-Alagöz Aşağı Tırtardaki mandıraya
süt yetiştirmekte
Topal Cemilin işi bileyim ne? ”
“-Dopbili, Satelinin culluk,
Gök Mustafa, Adillerin keçi çobanı
İğdeci Azizden alan-satan olmazdı.”
düğünlerde çalgıcılar da
Macar Odasında yatar-kalkarlardı
“-gene böyle biğün Köseoğlu
yaygıcıların başına varmış
kürklük bakıyoru
emme bi türlü garar veremeyo,
baksaykı Musduğoğlu geliyo
“-len o(ğ) lum Memed
bak-bakayın gıranında bişiy yazıyoru”
bakıyoru Musduğoğlu emme
yazılar bildiğimiz gibi deği
ikis-mikis gari öyle ya adı belli
sökemeyoru tabi,
gumaşın gıranındakı yazıları
eveleyo-geveleyo
okuyamadım dese olmaycak
“-fan…fin fo(g) n
Köse Emmi valla tam Alman malı”
“-yani eyimidir, olum, alayın mı”
“-Alman malı dedik ya emmi”
Köseoğlu bol keseden bi kürklük alıyo
en bahalı olan
Alman malından
dikdiriyo, gış demeden keyyo
o da yelgeçer cinsinden bişiy çıkıyo
üşgün sonura da üzülüyo
milletin deragap,
Musduğoğlunun reklamınan
alınan Alman malından
habardar oluyo
emme Musduğoğlu
-o dallara bek basmayo -
herkes fevkine varmış,
Musduğoğlu,
Köse Emminin depesini atdırmış
Gene bi ğün, Musduğoğlu
gülüşlü kürk hekayesini
bire bin gatıp
ballandıra ballandıra
annadırıkana
Köse Emmi çıka-ğeliyo Macar Odasına
saklanmış filen emme,
yer yarılsa da dibine girse
faydası yok düşmüş ele
kısılmış bi kere
Köse Dede bunun
yakasına yapışıyo
gayad sakin;
“-gel bakalım Memed! ! !
olum bu Alaman malı kürk
çoğ ıscak dutuyo
valla atılıp gedecen, dayfalıyon
sen genşsin, dağa-daşa
oduna-moduna ğedersin
Alaman boku yemeye de bayılıyon
o kürkü gış boyu keyecen gabil mi”
“-olur, gabil emmi”
“-yemin et”
“-valla keycen emmi”
“-emme sırtından esmeycen
başka gocuk-kürk yok””
“-tamam emmi”
“-yoğ öyle yağma
yemin et bakayın”
“-valla-talla çıkartmaycan emmi”
“-hah höyle, oldu hinci,
şeytan ezapda gerek
hadi Allah selamet versin
işallah bana dova edersin”
evden getirtdiriyo
menşur fan-fin-fon kürkü
“-benden yannı sana gatın-gatın
halal-hoş olsun”
kendi elleriynen
güye keydiri ğibi
keydiriviriyo
“-sırtında esgisin”
“-sağol emmi”
bir üş beş, bakıyo adam
guyruğu titredecek
yemin parasını dağıdıvırıyo da
Musduğoğlunu
cefadan, gurtarıvırıyo
onun uçu, arkadaş,
“-bilmeyon” demek varıkana
N asirettin Hocanın ettiği gibi
Kaldı ki gavığın yok,
Şadetnamen yok
bilmediğin boku,
get mekdebinde oku
bilemeyosan eli de
kendini de aldatma
olur-olmaz işe
çanak dutma”
neyimiş he mi?
fan-fin fon
Köse Emmi
tam Alama malı
“-eyi de adam,
eyi
sağlam,
mu(h) kem
mukavim
demiş mi? ”
“-dememiş mi? ”
“-demiş mi”
Kayıt Tarihi : 15.2.2007 10:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Köy Odası-Macar Odası!
Macar adı oraya nasıl dulukmuş?
Köy odasına niye macar odası demişler?
Sorular çoğalmadan bir yanıt ver!
Umarım bildiğin yerden çıkmıştır!
Sevgiyle ve sağlıcakla kal! Hasip ÖZTÜRK
TÜM YORUMLAR (4)