Köy Lokantasında Bir Gün” – Final Servis Sahnesi
Lokanta sabahıydı. Fadime'nin donu hâlâ bayrak gibi rüzgârda salınırken, tezgâhta Adana ve Urfa kebapları iç içe geçmişti. Çöp şişler konuşuyor, abanoz masa gıcırdıyor, kaş pazarı fısıltılarla doluydu. İmamlar kapı önünde sıradaydı—beğeni yağmuru başlamıştı.
Songracığı, çeşmeden bal damlayan helkeyi altına koydu. Lokantanın ustası bir zortla, ardıcın dibinde edebi sıçrama yaptı. Müşteriler önce şaşırdı sonra kendine geldi—bu ses, sadece bir beden değil, toplumsal kıvımın yankısıydı.
Köy halkı bunu duyunca şöyle dedi:
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;