Geçenlerde Facebook’ ta “lanet olsun Kapitalist sömürgeci ABD’ nin Marshall yardımının başlatılıp, Köy Enstitüleri’ nin kapatıldığı ve İmam-Hatiplerin açıldığı güne” diye yakınmada bulunmuştum!
Bilenleriniz vardır, benim 14 yıla yakın öğretmenlik ve okul müdürlüğü görevlerim de olmuştu! Bir öğrencim, “Ben İmam-Hatip’ de okudum, suçum ne, neyi var bu okulların!” diye serzenişte bulunmuş!
Kendisine, senin suçun neden olsun, benim kızgınlığım sana değil, bu okullara ve bu okullara gitmenizi zorlayanlara diye yanıt yazmıştım ama okudu mu bilmiyorum!
Orada yazmadım ama burada yazayım, ben bırakın öğretmenlerimden birisine hakaret etmeyi, sözümün kırıcı olabileceğini düşünerek, konuşurken kılı kırk yararım, onların hepsini sever, sayarım!
Bilindiği gibi ABD 1950’ li yıllardan bu yana kasık biti gibi bir yapıştı, bir daha da koparıp atılamaz duruma geldi! ABD’ nin kapitalist sömürgeci ülke olduğunu, bütün yoksul ülkeleri din vb. yollarla uyutup, o ülke yöneticilerini bir şekilde kendi uydusu gibi kullanarak, o ülkenin insanlarını, yer altı ve üstü tüm değerlerini sömürmeye dayalı bir yaşamsal durumu söz konusudur!
1950 Yılından bu yana ABD’ nin ülkemize bir getirisi, yapıtı olmayıp, hep götürmüştür! Hep yakıp yıkmış, bölüp parçalamıştır! Böl, parçala, yönet hep yaptığı şeydir!
Bize yardımı boşuna olmayıp, kaşıkla verip, sapı ile gözümüzü çıkarmıştır.
Menderes’ i iktidara getirmiş ve ondan yararlanmanın yollarını hemen kullanmaya başlamış! Kore’ de binlerce insanımızı savaşta tüketmiş, çoğunu sakat bırakmıştır! Toprak altı ve üstü değerlerimizi, aydın insanımızı sömürmüş; kukla gibi kullanabileceği satılmış hainleri iktidara getirip, halkımızı da ona biat etme durumuna getirmek için okumaz, anlamaz, yorumlayamaz, yargılayamaz, sonuçlandıramaz yani koyun durumuna getirmek için ülkemizin eğitimine el atmıştır!
Bizde ise Ulu Önder Atatürk’ ün temellerini attığı yerde kalkınmak, aydınlanmak, gittiği yolda yürümek, çağdaş uygarlık yolunda ilerlemek için Köy Enstitüleri açılmış, köylerimizi her yönden kalkındırmak, bilinçlendirmek, aydınlatmak, yüceltmek yolunda hızla yol alınır olmuştu!
Bir zaman geldi ki, köylümüzün bir kesiminin ekip biçecek toprağı yoktu ama çoğu Doğu ve Güney Doğu Anadolu’ da olmak üzere köy ağalarının, şeyhlerin, şıhların sahiplendiği binlerce dekar arazi atıl durumda bekliyor, çoraklaşmaya yüz tutuyordu! Bu toprakların ulusal ekonomiye kazandırılması, bu amaçla da TOPRAK REFORMUNUN YAPILMASI gerekiyordu!
Buna izin vermek istemeyen köy ağaları, şeyhler, şıhlar buna karşı çıktılar. (En son itirafını duyduğumuz Kapitalist akp’ nin eski milletvekili Esat Kıratlıoğlu’ nun da dediği gibi!) Buna neden olan öğretmenlerin köylerden uzaklaştırılmaları doğal olarak da Köy Enstitüleri’ nin kapatılması gerekiyordu!
Kaldı ki zaten Köy Enstitüleri’ nin köylere gönderdiği öğretmenler örnek davranışları, bilgileri, becerileri, donanımları, köye/köylüye katkı ve yardımları ile, tutum ve davranışları ile köylünün gözüne girmişler, yıllardır kendilerini sömüren, ezen, köle gibi kullanan ağalara karşı duruşlarını belirginleştirir olmuşlardı! Köylü uyanıyordu! Bu nedenlerle var güçleri ile zamanın hükümetine Köy Enstitüleri’ nin kapatılmaları için baskı yapıyorlardı!
Köy Enstitüleri’ nde çok güzel şeyler yapılıyordu ama işlerine gelmediği için KOMÜNİSTlikle suçluyorlardı, kapatılsın istiyorlardı!
Savaşlardan yorgun, yoksul düşmüş ülkemizin diğer kesimleri gibi köylerimiz de acınacak durumda idi! Okul yoktu. Bunun için Köy Enstitüleri’ nde her gün okul ve barınak yapmanın yanında, kültür dersleri ve sanatsal dersler de veriliyormuş!
Okulun masa, sıra, sandalye, alet edevatlarını kendileri yapıyorlarmış!
Ulaşım için bisikletten yararlanıyor, her öğrenciye köye-okula gidip gelebilmesi için bisiklet veriliyormuş!
Bu günün (ensar, kaimder, imam-hatip, kur’ an kursları gibi dinsel eğitim (!) verdiğini sandığımız vakıf, dernek gibi kurumlardaki, okullardaki gibi 9-10 yaşlarındaki oğlan çocuklarının bile ırzına geçiliyor olması haberlerini geçin, ırzına geçecek ahlaksız din tüccarına prezervatifini kendisi alıp götüren saf kızlarımızın olduğu gibi) akıl fikirleri apış arasında olan yobaz-dincilerinin aksine, erkek/kız ayırımı akıllarının ucundan bile geçmezmiş! Nasıl köylerinde erkek kadın bir arada iseler okullarda da öyle imişler!
Okullara dikiş makinaları verilmiş, öğrenciler kendi söküklerini kendileri dikerlermiş, öğretiliyormuş çünkü!
Dinlencelerde çocuklar köylerine giderlerken yüzlerce kitap verilip, bunların okunup, özetinin yazılıp, ana fikirlerinin çıkarılması istenirmiş!
Okullara piyano, mandolin, fülüt, keman gibi müzik aletleri verilir, öğrencilere bunları çalmaları öğretilirmiş! Her öğrenci kesinlikle bir müzik enstrümanı çalmayı öğrenirmiş!
Sürekli kitap okuma ve sanatsal uğraşlar günlük çalışmaların temelini oluşturuyormuş!
Ülkemizin sorunlarının araştırılması, tartışılması, çözüm yollarının uygulanırlığı sağlanırmış!
Okullarda yiyecek turşu, salça, kuru/yarı, meyve, sebzeyi kendileri üretir, yaparlarmış!
Yemekleri öğrenci-öğretmen-müfettiş-veli ayrımı yapılmaksızın, çatal, bıçak kaşık kullanarak herkes bir arada yer, herkes bulaşığını kendisi yıkarmış!
Öğrencilere gittikleri yerlerde işlerine yarayacak marangozluk, demircilik, ustalık öğretilirmiş!
Bağ, bahçe, ağaç, fide, fidan dikim bakımlarını öğrencilere öğretiyorlar, öğrenciler gittikleri yerlerde bunları uyguluyorlarmış!
İş ve meslek eğitim-öğretimi, sanatsal uğraşlar, tiyatro, tarım, ticaret gündelik yaşamları durumuna getirilmiş öğrencilerin!
Öğrencilere ülkemizin milli oyunları öğretiliyor, hemen her öğrenci her yörenin oyununu oynayabiliyormuş!
İşte böyle ideal bir kurum, geleceğimizin yapı taşlarını örecek okullar 1947 yılında kapatılmış, 1954’ e kadar ancak yaşayabilmiş; yerine imam-hatip okulları açılmıştır.
Bakın şimdi imam-hatip okullarında neler yapılıyor! Bu kulları bitirenler neler yapıyor!
İmam- hatipleri bitirenler de Köy Enstitüleri’ ni bitirenler gibi ülkeye, ulusa, insanlığa yarar sağlıyorlarsa bir diyeceğim yok!
Köy Enstitüleri’ ni bitirenler biat etmezler, yani körü körüne sahte dinciye, yalancı talancı, haine boyun eğmezler, aydın ileri görüşlüdürler, çağdaş uygarlık düzeyine gelmeyi, geçmeyi, çağsal yaşamayı isterler, kimseye hele köylüye bırakın kötülük etmeyi herkese iyilik etmeyi iş edinmişlerdir. Yurtta ve dünyada barış isterler! Her türlü kötü niyetli savaşa karşıdırlar.
Devrimcidirler!
Demokrasiye inanır, uyar, uygularlar! Cumhuriyet aşığıdırlar!
Laiktirler! Din ayrı, devlet işleri ayrıdır derler!
Devletçidirler!
Özgürlük, bağımsızlık yanlısıdırlar!
Hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, erkler ayrılığına inanırlar, bağlıdırlar!
Ulusçu/milliyetçidirler!
Yurdunu çok severler!
Sanatı-sanatçıyı korur, sever, değer verirler, her birisi bir enstrüman/müzik aleti çalabilir, resim yapar, öykü/masal/şiir yazar!
Çalışkandır!
Zekidir!
ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNE BAĞLIDIR!
BU MEZİYETLERİ ÜZERİNDE BARINDIRAN ÇOCUKLAR YETİŞTİRECEKSEN İMAM-HATİP DE AÇ! Durum hiç de öyle değil ama!..
Ne yapılmalı öyle ise, İMAM-HATİP OKULLARI KAPATILSIN, KÖY ENSTİTÜLERİ YENİDEN AÇILSIN!..
Öyle değil mi!
08.07.2017
Kayıt Tarihi : 9.7.2017 09:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!