Yıllar önce terki diyar eyledim
Şimdide ararım köy diye diye
Tarla tapan saban elden gidince
Başıma vururum vay diye diye
Köyde sürdürdüğüm demi yok burda
Geleceğin hiç encamı yok burda
Bibi teyze dayı emmi yok burda
Usandım her kese bey diye diye
Sanmıştım ki kavuşurum menzile
Daha bir karış yol almadım bile
Yabancı kelime karıştı dile
Dilim tam yoruldu şey diye diye
Çok çalıştım kavuşmadım bir üne
Umudum var pes etmedim ben yine
Düğünler benzemez bizim düğüne
Hep hayal ederim toy diye diye
Elimde olsaydı dönerdim hanı
Böyle oldu haksız mıyım ben yani
Hiç dert yanma müstahaksın gürkani
Her türlü çileye doy diye diye
Âşık Gürkani
Gençliğimi yaktı, eritti gurbet
Köle yaptı burda, yürüttü gurbet
Ömrümü üzümü,çürüttü gurbet
Otuz yılım geçti,oy diye diye...Zaralı Turan
Gürkani üstad yüreğine sağlık cok duygulandım bu dörtlükte duygularımın ifadesidir Köyde doğup büyümüş biri olarak sanki bu şiirin bizleri gurbetçileri anlatıyor selamlar
Gurbetlik köyüme hasreti tartar
Bu hasret bağrımı kalemle yırtar
Sığmaz ki sayfaya dörtlükler artar
Usandı Gürkani say diye diye.......Osman Öcal
Âşıkların şu senli benli konuşur gibi akan şiirleri yok mu hayran oluyorum.
Hiç zorlama yok, tereddüt yok. Kalem ürünü de olsa irticalen söyler gibi. Günlük, dündelik hayattan, doğaçlama.
Çok güzel bir koşma okuduk. Kendimizden, hayatımızdan, özlemlerimizden kesitler bulduk. Köylerde de aman aman bir geçim yok ama işte bülbül/ kafes meselesi.
Tebrikler ve teşekkürler Sayın Gürkanî Usta.
Otuz yıl çalıştım kurmadım yapı
Bilmem ne gün döner keserin sapı.
Dört yılda bir ancak çalınır kapı
Aynı muhtar uğrar rey diye diye.
ÂŞIK CİNASİ
Âşık Enver Gürkani
Kayıt Tarihi : 22.6.2009 14:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bilmem ne gün döner keserin sapı.
Dört yılda bir ancak çalınır kapı
Aynı muhtar uğrar rey diye diye. AŞIK CİNASİ
YILIŞIR ARSIZA SOY DİYE DİYE
Dönmüş dönmesine keserin sapı
Tersinden okunur hakkın kitabı
Yalnızlar sürüsü yutmuş da hapı
Yılışır arsıza soy diye diye
Harami görücü bizim geline
Gülünç olduk el alemin diline
İpler geçmiş namussuzun eline
Yan cebini açmış koy diye diye
Elimizi verdik gitti kolumuz
Ar ederim söylenmiyor halımız
Böyle nere gide bizim yolumuz
Söyleriz anlamaz duy diye diye
Hiç bitmiyor köyün kentin çilesi
Çözülmüyor sömürünün hilesi
Çoluğun çocuğun hayrı gelesi
Emekçi sayıklar ay diye diye
Köyü de bir kenti de bir be usta
Zalim özgür mazlum zincirde susta
Yürek hasta sözün ne bu hususta
Günümüz zay olur vay diye diye
Mahmut NAZİK 23.06.2009 Mersin
Hiç zorlama yok, tereddüt yok. Kalem ürünü de olsa irticalen söyler gibi. Günlük, dündelik hayattan, doğaçlama.
Çok güzel bir koşma okuduk. Kendimizden, hayatımızdan, özlemlerimizden kesitler bulduk. Köylerde de aman aman bir geçim yok ama işte bülbül/ kafes meselesi.
Tebrikler ve teşekkürler Sayın Gürkanî Usta.
Otuz yıl çalıştım kurmadım yapı
Bilmem ne gün döner keserin sapı.
Dört yılda bir ancak çalınır kapı
Aynı muhtar uğrar rey diye diye.
demişler.
Bu hasret bağrımı kalemle yırtar
Sığmaz ki sayfaya dörtlükler artar
Usandı Gürkani say diye diye
üstadım köyümüze olan hasterliğimiz elbette büyüktür. ben zaman zmana giderim. ama sizin gitmeniz zor oluyor uzakta olmanızdan. hasretiniz daha fazla olmalı. selam ve dua ile tam puan.
Köle yaptı burda sürüttü gurbet
Ömrümü özümü çürüttü gurbet
Otuz yılım geçti oy diye diye ...Zaralı Turan
Gürkani üstad yüreğine sağlık cok duygulandım bu dörtlükte duygularımın ifadesidir Köyde doğup büyümüş biri olarak sanki bu şiirin bizleri gurbetçileri anlatıyor selamlar
TÜM YORUMLAR (5)