Sorsalardı bana,gelmezdim belki,
Acıyla beslenip,kafasına göre dönen ,
Güçlünün zayıfı ezerek, robotlaştırdığı,
Çoraklaştıkça kanla sulanan,Kahpe Dünya’ya,
Başlamazdım,tatlı zehir hayatı,yaşamaya.
Mayalamışlar,bana sormadan beni,
Belki de bir kış günü,nemli ve sıcak yorganın altında,
Ateşleyip sobayı,tezekle,koyup su kazanını üstüne,
Söndürüp fersiz isli gaz lambasını,
İçinden ahıra yol geçen,toprak köy damında...
“Erkeğe dönsünde,tütsün ocağımız“diye,
Adını Döne koydukları,
Kamacı’nın kızı,ince uzun anamla,
Kurtuluş harbinin uzatmalı Çavuşu,
Doğacak apalak bebekleri bana,adını verecekleri,
Kadir Çavuş’un torunu;
Akabinde,çıkarıp çarığı,atıp küreği malayı,
Zalım Almanya’da,endüstri amelesi olarak çalışacak
Ve fabrika zahiriyle ciğeri çürüyecek,Ülkesinde;tutunamayan,
Fakir eziği,duvar ustası Tahsin,babam.
Oysa tek varlıkları,evin içinden yolu geçen ahırda ki,
Küspesiz samanla beslendiğinden,
danasını doyuramayan sarı inek,
Nasıl büyüyecek,Kadir Çavuşun adaşı,apalak bebek.
Döne kilim dokuyor,şekerli suya ufaladığı yufka ekmeği yiyerek ,
Sarı ineğin danası gibi aç,
Anasının tülbent kenarına koyduğu bir lokmacık hamuru emerek,
Avundu Kadir bebek...
Döne;attı örgülü saçını omzundan geri,tutturdu bir acı Türkü,
Başladı kilim tezgahını dövmeye,
Döver gibi kaynanasını !
Oysa kendine yetmiyor ışığı,titrek alevli isli gaz lambası,
Bebek Kadir,büyüdü büyüyor derken,
Basmadan üç yaşına,tırmandı kerpiç duvara,
Oyun sanarak,duvar ustası,babasının,yanına,
Düştü duvardan yarıldı alnı,
Yoktu komşu da bile,yarasına basılacak tuzlu tereyağı,
Çamura karıştı,al kırmızı çocuk kanı
Sıvadı kanlı çamuru,duvara,duvarcı babası...
Büyüdü apalak güzel bebek,dal gibi,alnında ki yarıkla,
Asker olmuştu,çakı gibi,Çavuştu,adaşı dedesi gibi.
Evlendi daha çıkmadan sakalı,büyük yazdırmıştı dedesi yaşını,
Sulak köyden evlendi gül gibi karısı.
Beraber büyüdü,aslan gibi iki evlatla,
Oyun sandı aşkı,girdi bataklığa,
Debelenip dururken,yaş geldi altmışa.
Dönüştü aşk adamı acıların adamına,
Girmez olsalardı anası babası,nemli ve sıcak yorganın altına,
İçinden ahıra yol geçen köy damında...
Şimdi göçtüler,
Dokumacı DÖNE ve duvar ustası TAHSİN,
Öte Dünyalarına.
Apalak bebek yaşlandı,Şiirler dizerek,Türküler söyleyerek.
Gül gibi üç kız torun girdi hayatına
Can suyu oldular,
Kadir’in kurumamış gönül dalına,
Kadir Ünlü
Kayıt Tarihi : 30.12.2017 07:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Odanın içinden yol geçerdi ahıra
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!