Küçük bir kentin soluğunda
Deniz aşırı bunalımlar yaşarım.
Nasırlarımı..
Haşerelere bırakıp gitsem diyorum.
Adım firarlarla anılsa.
Şimdi asfalt kenarına
Dikip bedenimi
Bir minibüs durdursam;
Kapıyı açar açmaz,
Onlarca tarım işçisi dökülecek
Sendikadan, sigortadan, çalışma saatinden bi haber.
Evrimleşmiş ırgatlığımı hatırlayıp,
Harman üstüne erteliyorum buluşmaları.
Cahilliğime şükredenlerin alkışçısıyım
Ve de ticari kafaların denek tahtası.
Adı verilmemiş hayvanlar beslerim koynumda
Bu yüzdendir
Arpa tozu sarınmış uykusuz kaşıntılarım
Ve mayıs kokusu soluğum.
Yalnızlaşmalardan doğurduk
Bütün keneleri.
Anlaşılmamışlığımızdan sabır yükü anlımız.
Biri kredi cenderesinde
Öbürü nadaslarda dolaşır gelecek yıl için.
Çalınır kavalımız akşamları
Okunur mavalımız seçim yılı.
Ne zaman kaybetsek ürünü
Yağmurda, selde..
Devlet kapısına düşeriz şapkamız elde.
Çocuklarımız var
Sokak ismi olsunlar diye askerde.
Ve sokaklarımız var
Adı koyulmaya utanılan.
Hayvan dışkılarıyla, dışkılarımızın karıştığı.
Birer yoncadır
Tırpanlanmış cesaretlerimiz.
İdaremiz olsun kalkar diyedir
Dişi sıkılı köy nöbetlerimiz
Ve ancak
Ölümden sonra duyarız
En iyi niyetli sözü,
Toprağı bol olsun diye.
Devrim Ser ÇİNDEMİR
Devrim Ser ÇindemirKayıt Tarihi : 30.5.2008 10:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)