Kovdum Kendimi Yüreğinden

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Kovdum Kendimi Yüreğinden

Sevdanın denizlerinde rotasız bir gemiydim. Sana yolculuğa çıkmadan önce bütün aşklarımı, acılarımı, sevinçlerimi bir kenara koyup, azıksız, bir tek yüreğimle baş koymuştum bu yola. Bir tek aşkıma güvenip, onunla başadebileceğimi sanmıştım bu uzun yolculukta.
Gözlerinin pusulasıyla topladım yelkenleri. Yolum uzundu, karmaşıktı ve tehlikeliydi. Tüm bunları biliyor, bile bile lades dercesine istiyordum bu sefere çıkmayı. Günlerce bir o yana, bir bu yana dolaştım durdum enginlerinde. Kimselerden medet ummadan, nerelere kadar gideceğimi bilemeden, seninle olmak pahasına, sana ulaşmak için aştım dalgaları, katetdim okyanusları.
Ancak, ben sana ulaşmaya çalıştıkça sen kaçıyordun. Çevremdeki köpek balıklarına bile aldırmadan, uykusuzluğumu yenerek geceli gündüzlü sana koştum. Senin yanında olmak, senin sesini ve nefesini duymak için sarfettiğim bu çaba öylesine güzeldi ki.
Birgün, ışığın göründü uzaklardan. İşte oradaydın. Arkamda bıraktıklarım bir nokta olarak kalmış, sen önümde büyüyordun, gülen gözlerinle beni çağırıyordun. Önce ellerini tuttum, sonra gözlerine daldım. Nefesinin ruhumu darmadağın eden büyüsüyle sana diz çöktüm, ayine durdum.
Senden aşk dilerken, sen gerçekleri sundun önüme. Sevdalarımı sorguladın, rüyalarımı benden geri aldın. Bu fırtınalı denizlerde sana duyduğum ihtiyaç, senin yüreğimi tokatlayan sevdan beni de isyankar etti. Ellerine uzanamadıkça, gözlerinde kalmadıkça isyanım büyüyor, özlemlerim hiddete dönüşüyordu. Kendimi kaybederek öfkeler kustum sana. Şaşkınlığı görürken gözlerinde, zafer kazanma yanılgısıyla kararan gözlerim, yüreğimide satın alıyor, beynim yüreğime yenik düşüyordu.
Düşünemiyordum artık. Geri dönülmez bir yola girdiğimi biliyor, ancak bu yolda her pahasına yürümeye karar vermiştim. Kırıyor, döküyor, kaderime sövgüler yağdırıyordum. Kırgınlıklarımızla, hasretimizin koynundaki acıyla geceler boyu başbaşa kaldık, sorular sorduk kendimize. Nereden başlarsak orada bitirdik, bir çıkış yolu bulamadık.
Ve sonunda bu denizin sonu görünmüştü. Daha karana ayak basmadan fırtınalar dalgaları çağırdı kükreyerek. Gücüm kalmamıştı ve bilinmez bir son'a doğru gittiğimi biliyordum. Çaresiz kollarımla son bir kez daha sana ulaşmayı denedim. Ancak sen duymuyordun, belkide duymak istemiyordun. Ancak beni görüyordun. Taşlaşmış bir halde bana hesap soruyor, neden geç kaldığımı, herşey için artık çok geç olduğunu söyler gibi bana bakıyor, bakıyordun.
Çaresizlik denizlerinde kayboldum sonra. Sana sevgiler getirmiştim oysa. Bu yaşamdan küçücük umutlar derlemiştim yüreğimde. Onları büyütmüş, sana armağan edecektim. Olmadı işte. Ne kadar istesemde senin kapalı yüreğine girmeyi beceremedim. Şiirlerim, sevdam ve gecelerimle başbaşa kaldım. Bir kez daha yenildim aşk'a, bir kez daha yenildim çok sevmeye.
Şimdilerde, gönlümün yelkenlerini toplamaktayım. Tövbeler ettim bu denizlere bir daha çıkmamaya. Bir daha hiçbir yüreğe girmemeye yeminliyim. Seni kendim kovdum yüreğinden. Bir daha girmemeye, bir daha sevmemeye söz veriyorum. Seni sevdiğimi kurda, kuşa söylüyor, ama asla aşk dilemiyorum.

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 7.7.2005 14:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selahattin Yetgin