Kötü Kokacak Bu Bayram

Yakında savaş olacağını söylüyor birileri... Öyle iri, öyle çok görünüyorlar ki
gözüme, inanmamak mümkün değil!

Önümüz bayram diyor başkaları, düşündükçe ölümü; sevinmem mümkün değil.

Dünyanın bir yerinde çocuklar ölecek biliyorum. Birileri, dünya barışı için
atacağız bombaları, deseler de. Biliyorum, çocuklar ölecek ve onların ölüm kokan cesetleri, bize barışı getirmeyecek. Kötü kokacak her ceset gibi. Neden
öldüklerini, bilmeyen çocukların cesetleri.

Birilerinin söylediklerine inanacak çokları... “Savaş bitti” deyip sevinecekler.
Çocukların öldüğü akıllarına bile gelmeyecek. Onlar sevinecekler aptalca,
kaygısızca sevinçlerini belli edecekler. Soramayacaklar birbirlerine, ne zaman
ölecek bizim çocuklarımız diye.

Atom bombaları Japonya’da, çocukları öldürürken de aynı birileri barış nutukları atmıyorlar mıydı? Ve yine diğerleri “savaş bitti”diye sevinç çığlıkları...

Sevgilisini bekleyen kadın, boşuna beklediğini, ölüm kokan sarı zarflı, resmi
yazıdan öğrenecek.

Gözleri yaşlı ana, bir ömür yanaklarının ıslak kalacağını anlayacak.

Beraber iş yapma hayali kuranların, ortakları artık hiç olmayacak.

Üniversitede yarım kalacak tahsilleri birilerinin.

Bir çocuk, ilkokula hiç başlayamayacak.

Ve biz, sevinçli bir bayram sabahına uyanacağız...

Çocukları sevindirmek için, harçlıklar vereceğiz onlara...

Fakirleri doyurmak için, çabalayıp duracağız.

Birileri, demokrasi nutukları atmaya kaldıkları yerden devam edecekler...

“Savaş istemiyorum şekerim” diyecek bazıları... Yalancı kaygıları yüzlerini
kirleterek.

Kaç çocuk ölecek bilmiyorum. Bildiğim, hepimizin yüzü kararacak, pudra sürmek, allık çekmek kurtaramayacak. Karardıkça kararacak yüzlerimiz. Çirkinleştikçe, çirkinleşeceğiz.

“Benim suçum yok”, diyen yalancılardan olacaksanız; siz bilirsiniz! Size mutlu
bayramlar dilemekten başka, yapacak bir şeyim yok. Sizin çocuklarınız
öldürülünceye kadar, mutlu bayramlar size.

Tam asrımıza göre bir vahşet yaşıyoruz hep birlikte.

Güç dengesini gözetmek ahmaklık.

Adalet aramak abzürd.

Çocukların yaptıkları gibi bile yapamıyoruz. ‘Eşin miyim senin! ’ bile
diyemiyoruz.

Eşitlik de, haklılık da; güçlünün istediği gibi.

Haklı olmak için, güçlü olmaktan başka bir seçenek gelmiyor aklımıza.

Size mutlu bir bayram yazısı yazmak geçiyordu aklımdan. Oturunca klavyenin
Başına, başka şeyler yazdım galiba.

Üzülmüyorum aklıma gelenleri yazmadığım için.
Utanırdım yüzü karanlık sahtekâr adamların yaptıkları gibi yapmaya.
Yine de bir bayram karşılamaya hazırlandığımız; sevinmek, sevindirmek gerek biliyorum.

Siz öyle yapın. Ama sakın aklınızdan çıkarmayın, çok yakınımızda çocukların
öleceğini. Kendi çocuklarınıza bakarken, ne olur, azıcık düşünün, o çocukları da...