yine de ellerimiz devam ediyor, dünyanın önünü iliklemeye
önyargılarla, önsezilerle, öndeyişlerle, önceliklerle
birine, bir yerlere hepimizden önce çağrılan, önadlarımızla
beklemeyi bilseydik, iyi demlenmiş çay kadar iyi olurduk
coşkulu, fakat gömlekleri ütülü çocuklar gibi
ilkyazın içinde, yeşilin damarları kadar canlı
ellerimiz devam ediyor, dünyanın önünü iliklemeye
çevgen köklerini, kirli denizlerde söndürmeye
iyi huylar ediniyoruz, eski kitaplardan
ikinci el tablolarda gülümseyen otlar buluyoruz
lodoslu akşamlara zar atıyoruz hâlâ, yağdı yağacak
düşün, hâlâ papatya kokuyoruz, yarına inanıyoruz
yarın, bir çeşit önsezi, insanca
yarın yaratılmışsa dünden önce
ağlamayı tanrı yarattı, gülmeyi biz icât ettik
ellerimiz devam ediyor, dünyanın önünü iliklemeye
sokaklara sıkışmış rutubet, bulvarlarda geniş yalnızlıklara açılıyor
bulutlar alçaldıkça, gökyüzü daha mı yalnız?
biz yeryüzünde, bulutlar kadar ıslak mıyız?
dünya büsbütün kirletildiyse
bu karabatak nasıl çıktı gecenin içinden?
kaldırımlarda yıldız yağmuru
ellerimiz devam ediyor, dünyanın önünü iliklemeye
ve sen, iç sıkıntılarının uç beyi
bir yürekten diğerine, hep bir dargınlıkla esen
zihnmizde, istediği gibi at koşturan kelimelerin sâhibi
bizi haksız çıkar
bizi, önyargılarımızdan kurtar ki
ardımızdan gelenler, bizi yanlış anlamasınlar
3 Nisan 2016 Pazar / İstanbul
Halil IşıkKayıt Tarihi : 3.4.2016 13:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!