Bu alışkanlığım
Ruj kokulu ayaküstü aşkların
Vizite edilmiş
Orospu tenlerdeki aldatışı kadar
Nabızlarda uğuldarken
Arabesk konuşan profesyonel bedenlerin
En ıslak
En terli uzvundaki
-yani-
Avucundaki apalak memesi kadar
Çizgi tutmaz bir saydamlığın
Bedenlerinden rampa aşağı sallanması kadar,
Homojenleşmiş bedenlerin
-otoban itibariyle- kavşak etlerinin
ve
gecenin
kılçıklı latifelerinin
en anlamsızı olan
anlamsız yoğun gündemi kadar
tahrip gücü yüksek
bir bomba gibidir göğüslerin yükü
“nedense içim dışım sen”
deyişim kadar değersizdir
…
nedense içim dışım sen
bu;
içi dışı aynı olan bir gerçek!
Şimdi sen
Yirmi üçüncü yüzyılın
Eflatun dağının
Papatyalarıyla yıkanmış
24 ayar altın saçlı kızı!
Ben senin doğuştan mavi gözlerini
Ve boyalı olmayan saçlarını sevdim
Sen
Hiç gökyüzünün emaye kaplı Ay’ına da baktın da
Ruhuna sana gösteren
Bir göze bakabilmenin cesaretiyle…
Pırlısını pırtısını toplayan
Bir güneşin
Gidişine benzer bir şekilde
Gözlerini kapatabildin mi?
Sende yaşadığını duyumsayan
Bir yaratığın gözleri önünde
Bu arada
Yenildi yer çekimine
Kendini beğenmişlik!
Kayıt Tarihi : 21.10.2006 11:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!