Arkandan kalkan trenin sireninde
Siren’ler vücut bulur,mitolojide:
Hep bir ağızdan başlarlar
Ve sonunda aptal gemicileri
Kayalara bindirtirler.
Güzel sesleriyle gemicileri büyülerler,
Belki kendileri bile bilmezler.
Treni dönersin yakalamaya,o belirir…
Senin arkanda.
Sen dönünce ilk bulunduğun yere,
O tekrar varmıştır
Senin az evvelki bakış yönüne:
Bir bilardo’dur ½ çarpı,onun kare kökü,
İki katını aldığın 'en cahil-dürtüsü'
‘İlk çağ-pergeli’nde söz artık yine:
Merak,açlık,korku duygusu ve üreme.
İki boyutlu’su lazım pergelin bu sefer
Ve kağıt 3 boyutlu olmalı.
Boyutsuz bir ‘düz uzay-tersi’nde.
Çam ağacı bitti bir karınca yuvasında:
Bir kıvılcım,
Bir eski-yeni,sönmemeye endeksli;
Yılbaşı yaklaşıyor,noel arefesinde.
Arkandan kalkan trenin sireninde,
Bir dekor gördüm bu trenin cam yüzünde:
Bakmaya-çalışkan ve gülümseyen bir ifade;
Bir buzdağı mı bu? Denizi bulsam,dalmalı!
Gökkuşaklarını bağlasan birbirine
Onlardan uzun bir gök-hat çizgisi bu tren rayı.
Sessiz kalan bir de bilinmeyene döner ise;
İşarete,korkutucudur kondüktörün düdüğü,.
Kayıt Tarihi : 9.5.2004 20:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!