Koşuk Şiiri - Bülent Öntaş

İşte geldik gidiyoruz
gamımız cihana kalsın
dikenini has bahçenin
geriye kalanlar sorsun
Hayyam şarabından içtik
cennet-i aladan geçtik
çirkini güzeli seçen
namımız hülyaya dalsın
Canlı cansız birdir alem
eksiksiz yazarmış kalem
yarı neşe yarı elem
mürekkep damlaya dursun
Senlik benlik âleminde
zorumuz kolaya dönsün
bir lokmayı bin pay eden
gönlümüz cananı sarsın
Giden yolcu kalan hancı
kim doğrucu kim yalancı
sabah erken basar sancı
çorumuz şifaya varsın
Ne der isen kusur sende
varın yoğun hep heybende
boyun asılsa kemende
gülümüz desteye konsun
Nazım gibi sevmek güzel
uzak kalmasın ele el
eser ise tende bir yel
mısralarım düşe yazsın
Ne yoksulluk ne yoksunluk
yakışır mı kula kulluk
paylaşırsan vardır bolluk
ol sofradan doyan kalksın
Uyku tutmaz ise canı
gece güneşin isyanı
gökyüzüne sorsan günü
hali vakti bilen sensin
Düşmeye gör şu cihanda
söndürürler günü anda
hüzün dolu bir akşamda
ol şarabı içen kalsın
Aşk şarabı meşk şarabı
kalmadı âlemin tadı
duyar mı kimse feryadı
sazın telin vuran gelsin
Kim yukarıda kim aşağıda
hangi nefes kalır darda
gül açar mı her baharda
kokusunu alan gülsün

Bülent Öntaş
26.06.2024