. DİKKAT! uzun uzun okumayı sevmeyenler giremez
Koşmak üzerine;
Kimse koş demedi. O gün taktım kafaya, birazda rampa olan yerden aşağı doğru koştum. Yolun bitimi karayoluna çıkıyordu..Topuklarım kalçalarıma vuruyordu önce..hızımı alınca artık adımlarım beni alıp götürmeye başladı..Yüreğimin atışını duyuyordum. Karayoluna 30 metre falan kalmıştı ki durayım dedim duramadım..Aklımdan kendimi bırakmak geçti..Bıraktım ama ayaklarım arkamdan öyle tuhaf geldiler ki yerde 3 metre falan sürüklendim. Çenem acıyordu..Dizlerim göğsüm ve ellerimde ne kadar acı varsa toplamışlardı. Avuç içlerimden derimin içinden kum taş buğday sapları çıkıyordu.. Nereme dokunsam sancıyordum.. öyle acımıştım ki yinede onun gidişine benzemiyordu. Kendime sövdüm sonra
Ne zaman bir akılsızlık yapsam söverdim kendime. Kendimle gittiğim maceralarım hep benle. Oturdum yolun kenarına hem bana hem ona ağladım.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
İç'ine sağlık dost.
Konuşurken sustuklarını bağırarak yazmaya devam et sen...
Tebrikler ve sevgiler...
Konuşmayı unutmak için yazmaya başladım..Sonra tesadüfen susun ne olduğunu öğrendim....
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta