Kaşlarının saçlarınla örtülüşünü izliyordum o akşam,
Her zaman olduğu gibi.
Her defasında da batmıyordu ama namussuz.
Sıyrılıveriyordu rüzgârın sükûnetinden.
O yüzdendir defalarca güneş dediğim.
Güneş dediğin ellerinin parmak uçları,
Tırnakların da müdahil.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,