Ey Korona,
Baş eğen çoğaldı ki sana,
Azaldı işe güce sarılan.
Edilmeden daha ülkede sıkı yönetim,
Yarıya düştü üretim!
Böyle sürerse tüketim,
Kalmaz elde avuçta zırnık,
Yakında çıkar dünyada kıtlık.
Yeteri kadar var alamet,
Sayende koptu kopacak kızılca kıyamet!
Ne ayak be Korona,
Sen gezindikçe manyak manyak,
Biz olduk paranoyak…
Sayende kapandı bozuk ağız ,boyalı dudak,
Ne kalp krizi, ne kanser ,
Ölüme sen oldun bahane,
Bu gün ocağına ateş düşen bu kaçıncı hane?
Canı veren Allah,
Uzun yaşamış ya da kısa, sana ne?
Bak Korona,
Ne der atalarımız:
Bir musibet evladır bazen bin nasihatten…
Ders çıkarmak içindir hatalarımız.
Ne kadar çok olursa olsun vereceğin zayiat,
Alıp gitmeyeceğiz başımızı başka diyarlara sana inat,
Devam edecek seninle yine dünyada hayat...
Madem davetsiz geldin,
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer,
Ne bu sürat,
Ve ne utanmaz şeysin sen öyle,
Girmediğin ev kalmadı,
Ağır ol, senin değil her yer.
Neden oldun bu kadar başımıza tebelleş,
Biraz uysallaşıp sakinleş…
Soğuk ve kirli havalarda ,
“Evde kalın!” diye asarak surat!
Diğer konuklar gibi sen de uyar, yeter!
Necip Zeybek
Kayıt Tarihi : 28.3.2020 21:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrik ederim.
TÜM YORUMLAR (1)