(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Çin’de çıktı, her hal onlar üretti
Tıp çaresiz kaldı zûl diyemedim.
Dünyaya yayıldı nasıl şirretti
Her yerde geçiyor pul diyemedim.
Elâ gözlüleri yay kaşlıları
Farkında olmayan bulaşlıları
Özellikle sevdi biz yaşlıları
Gelmez ki, gençliğim gel diyemedim.
Günlük kaçar kişi hasta oluyor
Hastalar perişan zorla soluyor
Ölen yakınları saç baş yoluyor
Ölümler gerçektir rol diyemedim.
Eve hırsız gibi görmeden girdi
Tat ve koku kaybı ile belirdi
Nice insanları kırdı geçirdi
Gözümle görüp def, ol diyemedim.
Gözle görünmez ki tutup atıla
Delikanlı değil görüp çatıla
Para etmez meret mezat satıla
Yumruğumu sıkıp all! Diyemedim.
Önce dışarıdan aşılar geldi
Bulmamız lazımdı çok düşünüldü
Türkovak çıkınca yüzümüz güldü
Önce ölenlere gül diyemedim.
Dünya haykırıyor ‘önemli aşı’
Ne olur bakmayın aşıya şaşı
Hepimiz biliriz şifanın başı
Yanarsan senden kalan kül diyemedim.
Duam o ki ya Rab, hastayı kurtar
Dalga gibi bazen azalır artar
Girince ciğere orayı yırtar
Her ölüm erkendir bil diyemedim.
Dünya böyle dostlar vebâ-korona
Hain tuzakları kuran kurana
Mel’un bulaşıyor evde durana
Behlül tutuk, bu ne hâl diyemedim.
20.02.2022
Kayıt Tarihi : 23.2.2022 09:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!