Körlük
Bilmiyorum cahil miyiz yobaz mı?
Dindar mıyız bağnaz mı ağma mı?
Gür bir sesle bağırıyorum duymuyorlar.
Ebabillerin attığı taşlar değil bunlar.
Fillerin ayak sesleri kaçarken korkudan.
Susuyorum, bedenim sıcak yüzüm kan.
Gözyaşlarım görünmüyor ellerimse revan.
İçimde bir burukluk, sessiz çığlıklarım.
Bir haykırışım var bir de anlattıklarım.
Ne duyanım var ne de inananım.
Sesim karıştı seslerine inceden.
Dedim yapma günahtır niceden.
Satma, kandırma insanları heceden.
Süzdü beni öylece uzun uzun öteden.
Sonra bir gürültü bir isyan ve hedef ben.
Bir körlüğün sesiydi bu!
Kandırılmışların.
Cehaletin.
Bilmeyenlerin.
Sesime ses olmadılar ah ettiler vah ettiler.
Öyle değilmiydi Farkhunda?
Düzelmezdi değil mi cehalet vasıfta?
Sen susmadın konuştun, bağırdın, çağırdın.
Onlar korktu, onlar vurdu ve onlar daha çoktu.
Sen doğruydun onlar yanlış Farkhunda.
Kayıt Tarihi : 27.4.2019 15:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir tartışma sonucu iftiraya uğrayıp katledilen, gerçeği savunurken kendisini yanlışların arasında bulan doğru bir kadın, "Farkhunda". Tüm doğruları savunan kadınlara...
![Mustafa Aktan](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/04/27/korluk-25.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!