Bizi kimsesizliğimizden yakalayıp yerlerde sürte sürte.
İstedi olmayınca mızmızlanan şımarık bir çocuk gibi gönlümüzce ayak sürüyemediğimiz,
Şöyle ellerimizde birer külah dondurmayla ehlikeyf yürüyemediğimiz yola.
Yakapaça yakalayıp o kapkara karakola atarlar mı abi?
Kaç zamandır kaçmaktayız kim bilir neden?
Gidiyoruz hiç durmadan, hiçbir yere gelemeden.
Çok acıktım abi.
Bu akşam beni en zengin semtin çöplüğünde doyur.
Öyle özledim ki uykuyu.
Hangi köprünün altı evimiz?
Uzaktan bakıp sessizce, hangi çocuksuz kadına anne diyeceğiz parkta?
Farkımıza varır mı acaba?
Abi, yağmura yakın malikhanelerin önünde oturalım,
Denize yakın malikhanelerin.
Dalgalar vururken kayalara, suratları acır mı acaba o dayaktan?
Keşke bu geceyide masala yakın bir dedenin sakalında geçirebilseydik.
Kimbilir kaç kere düştüm tatlı bir rüyadan.
Öyle ağrıyor ki masum yerlerim.
Abi, insanlar neden bu denli ciddi?
Babam durup dururken neden bizi bu hengamenin ortasında bırakıpta gitti?
Hayat okulu kaç yıllık, öğretmenimin kafası neye bozulmuş ki o cetveli kafama vura vura eğitti beni?
Yırtıldı üstüm başım ama acımıyor artık.
Kaç kere düştüm kanadı dizim, yine düşeceğim.
Kırıla kırıla kuma döndü kalbim,
Çöle döndü dünya, susuzluktan kaktüse dönüşeceğim.
Korkuyorum abi,
Ya yakalarsa benide şu hastalık.
Büyümek istemiyorum erkenden.
Büyürsem ölür umutlarım.
Bir çocuk daha girmesin hapse.
Kayıt Tarihi : 23.8.2019 01:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!