Zamanla yerinde bırakıyorum bazı şeyleri,
Eksilttiğimi yerine koyamamaktan bir hayli korkuyorum.
Bu başını alıp giden muzip sessizlik,
Ah! bu sonuna kadeh dolusu yaş sığan name.
Yitip gidiyor insan, bir çare çürüyor,
Anlatamadığı onlarca şey arasında.
Ve hayali mümkün onlarcası içinde her seferinde bitap.
Bu aklın arka bahçesine gömülü onlarca hayal,
Ve mahsulü talan olmuş onlarca ekinci.
Odalar dolusu karanlık içinde kaybolup,
Işığın aktığı nehirlere doğmak en güzeli.
Ama bırakamıyor insan alışkanlıkları.
Hayatın tüm zerresine ilişen bu acizlik,
Ve çağın kendini değersizleştirenler sürüsü,
Hakim bir yakanın sönük birer feneri olurken,
Unutulmuş bir anı gibi yitip gidiyor hayat.
Yıkılmış köprüler, şu her tarafa yayılmış savaş izleri.
Ahını yıllardır kutsal bir emanet gibi üzeride taşıyan şu bencillik.
Fötr şapkalı, halkların demokrasi savunucuları,
Bacasına bomba giren evler, ölü çocuklar.
Herkes gibi onlarda yitip gittiler.
Korkuyorum, hangi enkazın altından çıkacağım?
Bu dört bir yana saçılmış acılardan hangi payıma düşecek?
Gece sesleri, bombardımanlar,
Kesik çığlıklar, yapraksız ağaçlar.
Hepsi nasıl sığar bir gecede ölüme?
Ve ben her gece böyle,
Korkuyorum işte öyle ölesiye.
Kayıt Tarihi : 17.6.2014 13:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Kızılırmak](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/06/17/korkuyorum-560.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!