Söner karanlığın, düşünce güneşe
Haykırışların tebessümle güneşe arzedenlere
İlmik ilmik işlemeye başlarlar
Güneşten çok karanlığı katık ederler beynine.
Usul usul irkilmeler yalnızlık denizinde
Bir küçük salın üstünde kalmalar
Sonunun karamsarlığının düşünde
Sana nakşedilenlere şaşarsın
Önce isyan sonra kılıca korkuyla boyun eğmeler
Nereden geldim, ne olacağım suallerinin altında ezilmeler
Her şeyi dışımdakiler satıyor bana,
Neyim ben şamaroğlu mu?
İflah olmaz şekilde iç geçirmeler
Ah! Bu dünya, yengecinin esiriyim
Her şeyi pata küte kabul ettim
Heyhat! ben güneşe çıkmadan
Ben güneşe çıkmadan,
Ellerinde şemsiye beklerlermiş
Yağmuru bile tanıyamadım!
Evet,onlar da karanlıktan
Işığın karanlığına doğmuşlar
Mutsuzum bebeklikten
Çünkü insanlığın ta 'İlkinde' olan
Kuralları koymuş.
İlk adres,
Ve koskoca bir dünya
Yalnızlıklar ülkesi
Korkunun kaleleri
Bir adım ötesinin korkuları
Ve yapılana yapılana ulaştın bu güne!
Nesin,neredesin,
Toz bulutunun tanesi olmak
Ve doğarken elleri,kolları bağlı olmak
Güneş nerede diye!
Bağıramamak!
İşte insanoğlu
Daha doğuştan esirsin
Kölesin,
Beynindeki hücrelere
Herşeyi dışarıdan şırınga ederler
Bak aşılarına hep korkudur
Çünkü;
İlk adres
Güneşe merhaba diyemeden,
Sevgiyi kucaklayamadan
Korkunun kılıcının ürkekliğinde
Donmuş kalmış
Devam ediyor o korku
Ussallaştırılmış
Ussallaştırmasaydı
Korkudan çıldırırdı
Var olmak için korkmuş
Ve var olmak için mitleri
Hücrelerine doldurmuş
O hücreler korkuların eklenmesiyle
Katmerleşmiş
Hepimizin hücreleri
Katmer katmer
Korkuyla
Donanmış
Sevgi varmış gibi yaparız
Saygı varmış gibi dururuz
Sağım, solum; önüm, arkam
Altım, üstüm korku dağları.
Yaşamak
Korkuyla yaşamak
Korkumuzdan
korkutmak
Yaşamak için korkutmak
Neden korkutmak
Kendinden ve her şeyden...
İnsanlık eşittir korku
Gerisi boş
Ah beyin hücreleri
Sizin için çok üzülüyorum
Güneşin ışığını bir türlü göremediniz
Karanlık şemsiyelerden,
Korku kalelerinden...
Kimbilir korku kaleleri olmasaydı
Yaşam nasıl olurdu
Korkusuz ve sissiz bir yaşam,
Ne güzel dupduru bir yaşam
İçinde sevgi kaynayan
Korkusuz,korkusuz,korkusuz...
Delta S X
16 Ağustos 2006
Halit MehdigilKayıt Tarihi : 16.8.2006 11:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ey İnsanım! Beynindeki hücrelerinde kodlanan bilgilerin tümü ilk adresten bu yana aktarıla aktarıla gelen bir mirastır.Sen o mirası sürdürmektesin.Bütün düşünceleri bayrak yarışında olanlar gibi taşıyoruz.Heyhat! ilk yapılanma korkuyla başlamıştır.Korku devam ediyor.Sen özgürlüğü zor tadarsın bunu bil.Asla özgür olamazsın hücrelerinde...Ufak ufak çıkışların olsa bile anadan,nineden,atadan,dededen aldığın miras seni kıskaç içinde kıvırıyor,sıkıyor ve eziyor. Eziliyorsun! acınacak durumdasın! Yediden yetmişe bir ideadan diğerine... Bana kızacaksın.Affetmeyeceksin beni, gerçekle yüzleşmemek için...Kabul edemeyip efeleneceksin...O efelenme de bile, korkuyla kodlanmış hücrelerin korkusunu kusacak... Ve sen hiç özgür olmadığını anladıkça yenikliğin acısından hırsla dolacaksın,sevgiyle değil...Ne yapalım kaderine ağlanır! ... Ve derim ki her şeye rağmen iyimser ol! Sana aktarılanları gözden geçir,zorla beynindeki hücreleri,şifreleri çözmeye çalış...Eğer şifre çözmeye çalışırsan belki; belki güneşi görmek için minicik bir zerre kadar pencere açabilirsin haydi kolay gelsin!
TÜM YORUMLAR (1)