kaldır başını,
dik olsun omuzların
gözler korkusuz
dolaşsın semalarda
elin elimde,
kokun tenimde,
yalnız yürüyorum
bir başıma dağ zirvelerinde...
sen sen düşsende yalnızlığıma
yalnız başıma yürüyorum
kalu beladan zamanlara...
adım adım takip etmiş kader,
yazmış bana
kayda değmez bilgiler...
sen aklıma düşende
ben yürüyorum
kendi başıma kurduğum dünyanın
gerisinde adım adım,
ödlek ödlek havada kalan adımlarımla
kararlı geleceğime çadır kuruyorum
düşlerimin ülkesinde...
sen aklıma düşende,
bağbozumu zamanı yaşıyorum kendimde
hüzünlü sonbahar renkleriyle...
karar verilmişse
mevsimi başlamadan ,
çiçek açtırıyorum
kekik kokulu dağların tepelerinde
bahçemde lale,sümbül,nergis boy verirken mart güneşine,
zambak utanmadan sırrım gibi büyüyor ortalıkta,
hayran hayran turuncu açmış çiçeklerininin hayalini kuruyorum
baharın son ayına...
ne güzel bir mevsim
her yeni gün güneş açtırıyor
içmeden sarhoş olmuş ruhumda
kırmızı lale ve
sarı papatya tarlasında gelincik eksikliğini farketmeden...
eteklerini topladığım çiçekli entarim rüzgara kapılıyor
yamaçtan aşağı sekerken ...
sen bilirmisin
baharın burnunun direğini sızlatan çiçek kokularını,
görür müsün renk renk açan çiçekleri?
alıştım artık
doğa yeşerir,
çiçek açtırır
meyve verir ardından...
sarı sarı renkleriyle
hazan sarar doğaya
börtü böcek uçuşur etrafta
vızıltı içinde kaparsın gözlerini
dalarsın tanıdık hayallere...
zaman su gibi akıp geçer
bir bakmışsın ki,
bir başınasın
yalnız yürürsün kolay olmayan yokuşlarda...
korkusuz,
masmavi gökyüzünde öbek öbek bulutlar, seyrüseferdesin ömrünün son deminde,
son yolculuğunda,rüzgar kanadında...
1 Mart 2019 Almanya
Hayriye Aygül
Kayıt Tarihi : 1.3.2019 21:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Teşekkür ederim,yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (1)