Yürüyoruz, mevsim güneş, iştahımızda heykeltıraş dondurma
Genzimizde ucuz parfümle kurulan periyot
Tenyüzünde su ile iç savaş çıktığı çün
Elbiselerin iskeletlerinden damlıyor rayiha
Yol kısa biz yürüyoruz, herkes emelinin çektiği yere uzuyor
Salınıyor şah damarımıza doğru, salınıyor da kendini koklatıyor dünya
Alın teri köprü kaldırıyor, gün oluyor harman olmuyor
Kılıfına uymayan minareler gayrimenkulden sayılmıyor...
Yürüyoruz ensemizde gezegenlerden taşan korkunç sel
Ah tanrım avuçlarımızda terliyor aşk
Aşk ki biraz Milena çokça Kafka ve külliyen Karâni her daim Veysel…
Aşk buyken buncayken sen git dünya düşünceni karşı koymak yap bana
Karşı koy da varılmaz iki kıyı olalım
Trenler bile gitmek için vagon vagon kendini tekrarlarken
Biz niye gittikçe bütünleşemiyoruz diye hiç oturup çaylamayalım…
Kırmızı düşünüyorum
Bir yeşil sever olarak hep kırmızı düşünüyorum
Sahte evrakları kıvırıp kıvırıp düşün diye sana beyin yapıyorum
Sevgilim olsan faks çekerdim acele bekle seviyorum stop!
Gidiyoruz tozlu ve şeddeli adımlarla çift dikiş tutmak değildir bu
Yol kısa üstümüze çektiğimiz göğün bize kattığı fiyakaya bakma
Bir taş yeter diz çöktüren yeryüzü krampına…
Yürüyoruz toprak sıcak, toprak iyi, toprak içine alası bizi
Uzak uçurumları düş bellemek kimin urunda
Melikelerini kaybetmiş bir tren ne kadar uzağa gidebilir
Güneşe kiralanan ten ve yaşasın sauna!
Kalbi kırık kör kuşları atıp balkondan
Bir ilacın prospektüsünden gökyüzüne bakmak iyidir…
Yağmura çıkarılmayan kitapların geri dönüşüm tutkusu
Halı sahada keyfi kaçan bir top uykusu kadar olmasa da
Öbür dünyalara gitmek için demir biriktirmek gibi bir şeydir bu
Yürüyoruz pürmelal bir gol edasıyla kalubelaya…
Değil mi ki yol kısa, uzun boylu değil hiçbir şey
O vakit sırat ne iyice bir köprüdür
Geçelim... hey...!
Kayıt Tarihi : 19.10.2013 02:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tebrik ve takdir şiirin her hissettirdiğine.
Usta kaleme sevgi ve saygılarımı sunuyorum
TÜM YORUMLAR (2)