en eski yanılgısı insanoğlunun
peşindeki ağzı salyalı korkulardan kaçarak
korkusuz yaşayacağını sanmak
oysa nerde korku varsa
orada ölümü vardır ruhun
arkanda bırakırsan korku canavarını
dönmezsen yüzünü yüzüne
bakamazsan taaa gözlerinin içine
ve hesaplaşmazsan
hesaplaşıp gömmezsen tarihine
hapsedersin
kendini içindeki zindanlara
kendi üstüne kendin kapatırsın
aydınlığa açılan bütün kapıları
her gün kurşuna dizilir yüreğin
her kurşunla oyulur içinde bin mağara
ve her mağarada kör bir yarasa
katleder bütün yeni başlangıçlarını
gömülürsün diri diri dibi zifiri bir kör kuyuya
kulu kölesi olursun kendi yarattığın canavarın
ruhunun katlinin fermanı
kendi yüreğinin gardiyanı olursun
bedenin paslanmıştır
ve günlerin artık kayıptır
açmaz nergisler, kokuları saklanır
sanki bir savaştan bahsediyor gibidir
ağzından çıkan sevgi sözcüklerin
ter kokan eski bir otobüsün arka koltuğunda
sürecektir artık hayat seyahatin
Kayıt Tarihi : 3.7.2005 20:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!