Hep bir sebep vardır gülüm.
Sel olup akmak vardı denizlerine
Gül olup açmak vardı yüreğinde
Kuş olup konmak güllerine…
Gökkuşağı gibiydi söylemlerin
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Gel diyordu yazmadıkların.
İnsanız işte
Sevabımla günahımla
Gelmeye korktum.
'Ne zaman ki, diyordu İsmet Paşa bu ilkenin namusluları...' Korkular, ah o korkularımız. Nedense hep de namusluların lügatında, hem de ilk sayfada, hem de ilk sözcük olarak!... Allah'tan reva mı dost. Devletten kork, hükümetten kork, kanundan kork, çevrenden kork, sevdiğinden kork, kendinden kork!!.. Yok canım, korku değil bu, olsa olsa bir sorumluluk bence. Ülkenin, halkın, çevrenin, ailenin... Ve en önemlisi kişinin kendine olan sorumluluğu. Bu yüreği kutluyorum ve tanımaktan büyük bir keyif aldım diyorum. Tam puan+ant. Nice paylaşımlarda buluşmak üzere... Esenlikler dileğimle...
Hep korktuk..İstemeden kırabileceklerimiz, yitireceklerimiz için..Hep korktuk kanayan sözlerimizin şefkatle sarılmamasından...Evet korktuk..Sessiz bir çığlığın adresini bulamamasından..Kutluyorum...
korku korkutmamalı bizi...korkuyu korkutmalıyız...
Korktum.
Renkleri ezerim diye korktum
Öyle derindiler ki söylediklerin
Boğulurum diye korktum
Gel diyordu yazmadıkların.
İnsanız işte
Sevabımla günahımla
Gelmeye korktum.
BAZEN KORKULAR BİR FELEKETİN ÖNLEYİCİSİDİR
GİDİLEN YERDE BİR HASARA NEDEN OLMA KORKUSUNU HER YÜREK HİSSETMEZ ...BU GÜZEL YÜREĞİ ALKIŞLIYORUM BAŞARILARINIZIN DEVAMI YALTI BEY 10 PUAN
Korktum.
Renkleri ezerim diye korktum
Öyle derindiler ki söylediklerin
Boğulurum diye korktum
Gel diyordu yazmadıkların. ...
Korku sevginin içinde hep vardır...sevdiysen boğulursun...göze almak gerek...hele de gel diyorsa yazmadıkları ...güzel şiirii kutluyorum..saygılarımla...
Korkma sevgili Metin.. Aşk uğruna hiçbir şeyden korkma.. Aşk cesaret ister.. Yüreğinin sıcağı hiç soğumasın.. Çok etkileyici bir şiir..Tebrik ediyorum .Sevgilerle..
Renkleri ezerim diye korktum...çok dokunalı..akıcı ve haz alarak okudum..kaleminiz daim olsun.
melek ayaz
Gel diyordu yazmadıkların.
İnsanız işte
Sevabımla günahımla
Gelmeye korktum.
Duygusal ve etkileyici...
Çok beğendim.. Çok hassas ve romantik geldi bana.. Saygılar sunuyorum perinur olgun
keşke gitseydin. korkuları yenmeliyiz.. sevmeyi öğrenip okşamanın hüneerine varmalıyız ve yürekli erkekler olmalıyız.
çok güzel şiiriniz. adeta demek istediğin: ' ben sizi incitmekten korkuyorum!'
saygılarımla:
rr.akdora
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta