-Körköstebek bir ruhu deşiyorum sana varmak için.Varmanın vanasını açmışsın, aşılmışlığın berraklarına atıl bir susuş kurmuşsun.
Şimdi harlı kafiyelerin şiirimi yakarken, bu yaşayış ve özleyiş şiirine başlık aramak kolay mı sandın.
-Esrik nefsin oltasına takılmamaya çalışan bir balık olsam da yeminliyim aşkının yeminden yemeye.Oltaya gerek yok
Bir kez bak ,bir kez sarıl, bir kez öp, bir kez gel yeter Mislina.
Bir umut gemisi alev denizinde sadece sana yanarak kendime gelmekte.
-İki yakanın vuslat kaptanıyım.Kül ile gül kendine çaresiz.
T’adını hayalime paketledim.
Gelişin çok güzel olacak .
Aşkın ortasından doymadan gittik. Bu yüzden yaşanacaklar yakılmaz, d’okundukların asla bitmez.
-Tükenmeyen sevmelerim vardır, varları varlığına taşıyan. Sen kendine hisler küpü taşı.
Uğruna özlemlerimi veren sonsuzluğun cümleleri var.Ben cümle üreticisiyim. Korkma, sev beni cümlelerimle.
-Bir yılana göz kırpan yalanlarım olsa da insanım, insanlara dair kayıtlar yaşıyorum.
Çok çekici ya da sıkıcıdır denklemlerim var.Her insan gibi çekicim, senin yürek arabanı her daim çeker Mislina.
-Çok sesli aşkların adılıyım.Ki Sessiz insanlar kalabalık, karanlık zihniyet taşırlar. Bu yüzden mertliğin kitabını yazarak yaşamaya başlıyorum.
-Mertlik iyi erkeklerin güzellik tohumudur. Dürüstlüğümün duruşunda aşksal dürümler sundum.
-Ayran a gerek yok, sana hayranlığım varken.
-Hiç bir şey kalmamış artık hiçliğin tepesinde. Hoşluğun bensizliğin eyleminde. Dünya tuhaflaşıyor. İnsanlar doyumsuzluğun maşası olup demkeş kalıyor.Anlık közlerinde gözsüz yaşamlara atılmış. Atıl değil hazların sofrası.Her yer, her yare çareler sunuyor.
Sis çökmüş içimize. Badirelerimizin bariyerleri yok.Çarpıla çarpıla kendi günahımızın şahı olarak
Cehenneme şöhretimizi şimdiden yayıyoruz.
-Güvendiğim dağlara kar yerine yar yağmış olmalı ki elimi sallasam ellisi yerine, elimi salamdan yüz buluyorum Mislina.
-Bu kaderin hezeyanında hazlarım yanıyor.Bir kendim, bir sen eden kendimle gidiyorum; ama nereye diye bir sor Mislina.
-Mahmuzlamaktan kaçan kaçkınlarımı otlatmaya gidiyorum.Meramlarımın merasına saldıran dış güçlere karşı içsel bombalarımı hazırlıyorum.
Berrak nehirlerini sakla o sevdiğiğim yürekte. Ben sana aşina damlalar yolcusuyum.
Dünya derinliğin son aşamasıdır.Sen dünyandan da derinsin.
-Gündüzün gün düşlerini, gecenin heceli rüyalarını taşırsın nazlı halinle.
-Acısını diplerin açılarında hesaplatan bensiz yaşamaya kaçan , yalnızlığın kaçkını olmaktan çıkmalısın.
Sen sevincin en yüce tepesisin.Güleç yüzünde birikir dünya. Güneş, renkli gözlerinin ışıldamasından alır ışıltısını.Rüzgarın merkezi, okşadığım saçlarından başlar.
Bu sevda, uçsuz bucaksız sonsuzluğun aynasından tarar sevgimizi bilesin Mislina.
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 30.7.2012 15:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!